SON DAKİKA
Hava Durumu

FİDYE NEDİR, NASIL ÖDENİR?

Yazının Giriş Tarihi: 06.04.2022 15:21
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.04.2022 15:21
Kıymetli okuyucularım
Oruç tutmaya gücü olmayanlar, zorluk çekenler, düşkün halde olan yaşlı kimseler, çok zor işte çalışmak mecburiyetinde olanlar, susuzluk ve açlıktan dolayı hayati tehlikesi bulunanlar ve ağır hastalıkla uğraşanlar fidye vererek oruçtan muaf olurlar. Bu bağlamda Bakara Suresi'nin 184 ve 185'inci ayetleri hasta ve yaşlılar için ruhsattır (delildir.) Her geçen gün bünyesi zayıflayan hasta ve yaşlılar tutamadıkları her bir oruç için bir kişiyi (yoksulu ya da fakiri) doyuracak şekilde nakit para veya mal (yiyecek gıda) vermesi lazımdır. Fidyeyi sağlığında ödememiş olanlar öldüklerinden sonra ödenmesi için vasiyet etmeleri gerekir. Mirasçılar için bu bir vecibedir (görevdir.) Kasten orucu terk edenler için "Kefferati Savm" (Birisinin sağlığında yerine getirmediği oruç) fidye ödenmesi tedbir olarak tavsiye edilmiştir. Tutamadığı orucunu kaza etmek niyetinde olan kimse, kaza etmeden vefat etmiş ise onun fidyesinin ödenmesi efdaldir. Çünkü vefat hadisesi oruç tutma, kaza etme imkânını ortadan kaldırılmıştır. Bu yüzden dolayı yaşlı ve hasta için söz konusu olan acz (güç yetmeme) hali durumlar için de söz konusudur. Ağır işlerde çalışanların durumları da buna benzer.

Kıymetli okuyucularım
Tutulmayan oruçların fidyesi birçok yoksul ve fakire verilebileceği gibi toplam tutar bir fakir ve yoksul adı verilebilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken şudur bir kişinin doyumluluğu deyince sahur ve iftar da bir adamın doyması aklımıza gelir. Buğday, arpa, üzüm, hurma ve diğer gıda ürünleri dikkate alındığında iftarda yarım pide, bir çorba, bir porsiyon nohut ve bir kompostonun tutarı ile sahurda bir porsiyon çorba, bir pilav, yarım pide, bir sebze yemeği ve bir porsiyon yoğurdun toplam tutarı asgari olarak hesap edilmelidir. Burada yoksulun, fakirin doldurulmasında bir ekmek, bir kaç zeytin ve bir şişe suyu esas alarak hesap yapanlar yanlış içindedirler. Yediklerimizin içtiklerimizin en iyi ve en güzel olanları dikkate alarak hesap yapmamız lazımdır. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı'mızın ilan ettiği 28 Lira ciddi manada gülünç olmaktadır. Tabldot usulü yemek veren şirketler de 14 Liraya iftar açtıran var mı diye merak ediyoruz. Fidyenin hesaplanmasında fitre (fıtır sadakası) esas alınmaktadır. Ebu Said El Kudri'den rivayet edilen bir hadis şöyledir: "Biz peygamber devrinde Fitre'yi yiyecek maddelerinden bir Sa olarak verirdik. O zaman bizim yiyeceğimiz arpa, kuru üzüm, hurma ve keş (yağı alınmış peynir) idi" buyurmaktadır.

Kıymetli okuyucularım
Zekât olsun, fidye veya fitre (Sadaka-i Fıtır) olsun bunları verirken mesuliyetlerimizin farkında olmalıyız. İnanç istismarı yaparak Afrika'nın masum çocuklarını ekranlara taşıyarak rant peşinde koşanların oyunlarına gelmeyin. Dilenciliği meslek edinen, ihtiyacı olmadığı halde direnenlerin serzenişlerine aldanmayın. Kuran'ın tabiriyle  "Hayâ ve edeplerinden dolayı istemekten utananları bulalım. Onları yüzlerinden tanımak mümkündür." Lütfen araştıralım ve görevlerimizi yerine getirelim.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.