Hala bazı gerçekleri göremiyoruz. Cümle alem bilir ki FETÖ denilen bu gözü yaşlı hoca bozuntusu Kuranı Kerimi ve Allah RAsülü'nün sözlerini, sahabenin hayatını hoplayarak zıplayarak anlatarak insanları etkilemiştir. Siyasi liderlerin FETÖ'ye karşı özel bir zaafının olmasının sebepleri oy oranının yüksek olmasındandır. 1974 yıllarında İzmir İl ve ilçelerinde bu legal görüntülü illegal yapılanmanın 42 bin oyu olduğu söyleniyordu. Esnaf ve sanayi kesimi, ticaretçiler ise pazarlanan hayali cennet bahçelerinden pay almak için adeta yarışıyordu. Altın nesil diye piyasaya sürülen ve piyon olarak kullanılan gençler adeta uçuruluyordu. Dershane olarak bilinen merkezlere ve evlere o kadar ilgi ve alaka vrdı ki cumartesi ve pazar günleri onlarca havacı subay ve astsubay dershanelerdeki kitap okuma seanslarına katılıyorlardı. Bazen deniz astsubayları da geliyordu. Ben o dönemde İzmir, Basmane, Altınordu Mahallesi'nde bulunan "Şeyh Camiinde" imamlık yapıyordum. Haftada bir saat de Basmane Fettah Camii'nde vaaz ediyordum. 1980 darbesinden sonra bu faaliyetler hiç kesintiye uğramadı. Bu illegal örgütün kolejlerinde okuyan öğrencilerden kontenjan kullananların bir tanesi bile fakir aile çocuğu değildi. Hepsi de mülkü amitlerin ve garnizon komutanlarının çocukları idi. FETÖ'nün tutuklama emri çıkıyor ancak yakalanmıyordu. Bir müddet sonra da berat kararı çıkıyordu. İşte böyle bir ortamda emniyetin siyasi şube elemanları dershanelerin etrafında fırıldak gibi dönüyorlar, raporlar hazırlıyorlar, ancak malum şahıs bir türlü ele alınmıyordu. Sorduğumuzda ise o şubenin elemanları, 'biz görevimizi  yapmakla yükümlüyüz, kalanı idarecilere ait. Hoca siz ülkücülüğe devam edin, adamlar malı götürüyor. Kimsenin umurunda değil' diyerek gülüyorlardı.
DEVAM EDECEK...