Hatırlarsanız bazı kişilerin yönlendirmeleri ile devlet içinde “Takunyacılar” denilen gruplar türemiştir. Devlet memur atamalarında bunlar etkin rol oynamışlardır. Tarikat siyaset ilişkisi bu dönemde devlet içine girmiştir. Turgut Özal’ın ( merhum) Amerikanvari tavırları ‘Papatyalar’ Derneği vasıtasıyla devlet kurumlarında “aile oligarşisinin söz sahibi olması çocuklarının, damadının ve onların arkadaşlarının ve onların kendilerine seçtiği prenslerinin her birisinin devlet işlerine karışmaları, bir köşe tutmaları müthiş bir yozlaşmaya sebep olmuştur. Ülkedeki yapısal değişiklikler, serbest rekabet adı altında “Bırakın yapsınlar, bırakın ezsinler” mantığı yeni bir ekonomik model oluşturmuştur. Bu modelle zengin daha zengin yapılmıştır. Toplumda müthiş bir ahlaki çöküş ahlaki erozyon, ahlaki çözülme başlamıştır. Öyle ki yollarda otostopçu, vesikasız çalışan kadınların sayıları devamlı artmıştır. Evinden kaçanların sayısı çoğalmıştır. Tabiri caizse resmi kanalla ‘Tele-Vole’ kültürünün alt yapısı oluşturulmuştur. “Anayasa bir kere delinme ile bir şey olmaz” mantığı “Vezir olması gereken adaleti rezil etmiştir” Azerbaycan’da yaşayanlar Şii’dir. Onlar bizi ilgilendirmez denilerek Türk dünyası, Türk coğrafyası kızdırılmıştır. Teşvik primi denilerek boş işletmelere bol bol krediler kullandırılmıştır. Devlet yönetiminde gayri ciddilik baş göstermiştir. Maalesef PKK’nın ilk baskını da bu dönemde yaşanmıştır. “Yılanın başı küçükken ezeceği yerde, devlet bir avuç çapulcuya meydan vermez denilmiştir.” Neticede PKK milletimizin başına bela olmuştur. Her fırsatta mensubu olduğu tarikatın adını anarak diğer tarikatların da güçlenmesine ve güçlendirilmesine zemin hazırlamıştır. Devlet dairelerinde takunya, peşkir dolaştırılmasına, riyakârlığın artmasına vesile olunmuştur. Bunları hem hafızalarımız tazelensin hem de bazı olayların bilinmesi için yazıyorum. 29 Kasım 1987 de yapılan o baskın seçimde ANAP 292 milletvekili çıkarmıştır. İkinci defa Özal tek başına iktidar olmuştur. İşte bu dönemde devlet yapısındaki tahribat onlara göre Rönesans, bence de “Devlette tahribat Rönesans’ı” başlamıştır. Öyle ki federasyon Kürtçülük, kültürel haklar, tarikatçılık, cemaatler gibi kavramlar ön plana çıkmıştır. Tabi bu arada terör belası devam etmiştir. Ekonomik anlamda zafiyete düşülmüştür. Onun için 91 seçimlerinde DYP birinci parti olmuştur. 31 Ekim 1989’da Özal Cumhurbaşkanı olmuştur.
DEVAM EDECEK
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zekeriya Kılıç
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAKLARI (5)
DEVAM EDECEK