SON DAKİKA
Hava Durumu

Faiz Fetvası ve Diyanet

Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2020 18:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2020 18:19
Faiz kesin haramdır. İnkârı küfürdür. Arapçadaki karşılığı “RİBA”dır. Faiz haksız kazanç yollarından birisidir. İhtiyaç sahibi, mağdur durumda olan insanların sömürülmesidir. Onun için İslam ekonomik sisteminde “faizin” ya da “riba ve tefeciliğin” yeri yoktur. İslam dini zarar ve mağduriyete yol açmayan, ticari hayata müdahale etmemiştir. Yanlış ve haksız kazanç uygulamaları konusunda insanları uyarmış ve sınırlama getirmiştir. Faiz yasağı da bunlardandır. Onun içindir ki “Gasp, hırsızlık, rüşvet ve faizden elde edilen mallardan zekat vermek meşru değildir”. Yani faiz geliri rüşvet gibi, hırsızlık ve gasp gibidir. Kaldı ki faiz İslam’dan önceki dinlerde de yasaktır. Tevrat’ta ve İncil’de bu bağlamda bilgiler mevcuttur. Yahudiler Tevrat’taki ilgili emri tahrif edip, değiştirerek faizin kendi aralarında, İsrailoğullarına yasak sayıp kendilerinden olmayanlara karşı meşru ve serbest saymışlardır. Konuyla ilgili Nisa Suresi’nin 160. ve 161. ayetleri mevcuttur. İncil’de ise faiz yasağı mevcuttur. Luka İncil’inde konu açıktır. Aslında tarih boyu birçok düşünür ve filozof ve de ciddi devlet adamları açık bir haksızlığa yol açtığı ve sermayenin belli bir sınıfın elinde toplandığı için ve de geniş halk kitlelerinin sömürülmesine sebep olduğundan faize karşı çıkmışlardır. İslam’ın ortaya çıktığı 7. yüzyılda Arap toplumunda faiz bütün çeşitleriyle uygulanmıştır. Bu yüzden sermaye belli bir kısmın elinde toplanmıştır. Gittikçe katlanan faiz borcunu ödemeyen kimseler veya bunların çocukları köle olarak pazarlarda satılmaya başlanmıştır. Sonuç itibari ile az bir kesim büyük çıkar sağlarken geniş halk kesimi perişan olmuştur. Kız çocuklarının kumlara gömülmesinin ve utanç vesilesi olmasının bir sebebi de budur. Aristo, Eflatun ve benzeri düşünürler de “Paranın parayı doğurmayacağını” belirterek faiz yoluyla elde edilen kazancın meşru ve tabii olmayan kazanç diye tanımlanmıştır. Bu arada kilisenin elinde hatırı sayılır, bol miktarda sermaye oluştuğu için, faiz yasağının hoş görülmeye başlamasında çok manidardır. İşte tüm bu problemler karşısında şanlı Peygamberimiz, ona selam olsun. Bilinen, uygulanan ve yapılan faizli ticari işlemlerin, faizden arındırılmasına kılavuzluk etmiştir. İlk uygulamayı da başlatmıştır. Bakınız. İslam İlmihali cilt 2. sayfa: 417-418 Türk İslam Ülküsü sayfa: 165-166
  DEVAM EDECEK  
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.