Yahudiymiş, Hristiyanmış, Mecusiymiş ya da Müslümanmış beni bağlamıyor. Bunların sahip olduğu sistemler de önemli değil. Komünist olmuş, sosyalist olmuş, demokrat olmuş, laik olduğunu iddia etmiş, İslamcıyım, şeriatçıyım demiş hepsi de yalan. Hepsi de Harun gözükerek, Karunlaşmanın peşindeler. 10 milyon-25 milyon dolarlık düğünler. Vahşi israflar. Kan ve gözyaşı akıtan silahlar, bunlara harcanan paralar. Sonra da densiz şekilde ortaya atılan sloganlar ve koparılan sahte yaygaralar.

Gelin islamın ortaya koyduğu güzellikleri görelim. İslamın diyorum, İslamcı geçinen maddeperestlerden bahsetmiyorum. Mesela Karz-ı hasen, mesela zekatı öşür, mesela beytülmâl, mesela fakirlerin, yoksulların, kimsesizlerin, ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşan müesseseler, mesela vakıflar ve bunların görevleri.

Tabi bunları devreye sokarken sosyal hırsızları bunlardan uzak tutmak zorundayız. Zekat faizin zıttıdır. Alternatifidir.  Kapitalizm sistemlerde ihtiyaç sahiplerine belli bir zaman içinde zenginden aldığını öderken, belirlenmiş nispette bir fazlalığı yani faiz ödemeyi şart koşmuştur. İslam ekonomik sistemde ise bunun tam aksi olarak, zenginin bir yıl zaman geçince ihtiyaç sahiplerine tasarrufunda olan malın yahut paranın ya da ziynetinin cinsine göre belirlenen nispette, Allah’ın emrine göre ödeme yapma mecburiyetidir. Çünkü yüce rabbimiz zenginlerin mallarından fakir ve yoksullara bir hak bir pay olduğunu haber vermiştir. (Meâriç suresi ayet 24-25)

Onun için diyorum ki sık sık İslamdan, şeriattan dem vuranlar var ya, tamamı yalan söylüyor. Hiç birisi Allah ve resulünün koyduğu, daha doğrusu Allah’ın emredip, şanlı peygamberimizin uyguladığı İslami prensipleri kabul etmezler. Çünkü hiçbirisinin işine gelmez. Hiçbirisi paracıklarının eksildiğini istemezler. Sadece İslam aleminin değil tüm dünyanın, bütün insanlığın İslama ihtiyacı vardır. Kurtuluş ancak ondadır. O yüzden faize giden yolları İslam dini alternatif yollarla kapatmıştır.

DEVAM EDECEK…