Kıymetli okuyucularım. Emperyalizmin tuzağına düşen milletler otomatlar halinde onlara hizmet ederler. Beyin itibarıyla onlar köleleşmişlerdir. Milli kültürleri yıkılmıştır. Bu itibarla emperyalistler bir istila silahı olarak bu metodu uygulamaya başlamışlardır. Kültür nedir? Türkiye bu işin neresindedir?
Sevgili okuyucularım bir millete şahsiyet kazandıran milli ve manevi değerlere kültür diyoruz. Bunlar dil, tarih şuuru, edebiyat, musiki, güzel sanatlar, meşru eğlence, yaşayış tarzı, insani münasebetler, aile bağları, sevgi, saygı, nezaket kuralları, dostluk, komşuluk ve arkadaşlık gibi güzelliklerdir. Hatta kullanılan eşya, yerleşme biçimi, giyim-kuşam, düğün-dernek, alışverişten tutun da, cenaze merasimine varıncaya kadar hepsi bunun içindedir. Yani bir milletin kendisine ait olan davranış tarzı o milletin kültürünü teşkil eder. İşte emperyalistlerin tek hedefi bu değerleri bozmaktır. Millet ve bunlardan mahrum bırakmaktır.
Sevgili kardeşlerim. Emperyalistler bu bağlamda milleti yukarıda sıraladığımız değerlerden mahrum etmek için bazı gizli ve sinsi metotlara ve vasıtalara başvurmaktadırlar. Bunların başında gelen kuşkusuz üstlerdir. Ancak üstler, hava üssü, seniz üstleri değildir. Bunlar kültür üstleridir. Yani yabancı okullardır. İslam coğrafyası bu anlamda tam bir kuşatma altındadır. 1988 yılında Suudi Arabistan'da tanıştığım bir deniz teğmeni dünyada nefret ettiğim iki millet var birincisi Türkler, ikincisi Suriyeliler demişti. Ben de tepki olarak evlerini kiralamaktan vazgeçmiştim. Yine 1992'de Suudi Arabistan'da istihbarat binbaşı olduğunu söyleyen bir kişi Amerikan askerleri (conileri) için 'Amerika'nın Melekleri' tabirini kullanmıştır. Türkiye'ye baktığımızda Batılıların ve Avrupalıların defalarca denemelerine rağmen Türkiye ve Türk milleti üzerinde askeri yollardan bir hakimiyet kuramayacaklarını anlamışlar. Burada başarılı olamayınca, en emin yol olan kültür emperyalizmini seçmişlerdir. Takriben 150 yıldan beri Türkiye'deki yabancı okullar vasıtasıyla Türk gençliğine kendi kirli kültürlerini aşılamışlardır. Bu noktada 1928 yılında bir kız öğrencinin boynuna haç işareti taktığı için Atatürk'ün Bursa Amerikan Kız Kolejivni kapatması çok manidardır.
Sevgili okuyucularım. Türkiye'de yabancı okul açanlar Amerikalı, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan ve benzeri ülkeler veya Yahudi, Hristiyan, Rum, Ermeni cemaatleridir. Bunlar hangi gayenin peşindedirler? Maksatları ne olabilir? Mesela para kazanmak olabilir mi? Türkiye'ye hizmet etmek olabilir mi? Allah rızası için olabilir mi? Bunların hepsine de "Hayır" deriz. Çünkü Türkiye'ye hizmet ve katkı için böyle bir külfete katlanmalarını düşünmek mümkün değildir. Türk milleti asırlardan beri bunlarla savaşmıştır. Mensup oldukları dinleri bile Türk milletine hizmeti ön görmemiştir. O halde Amerika'dan gelip, Kayseri'nin Talas ilçesinde, Adana'nın Tarsus kazasına, İstanbul'un boğaz içine okullar açanlar herhalde kendi tuzak menfaat ve çıkarları için bunları yapmışlardır. Bunlar günübirlik masabaşı hesapları değildir. Uzun vadelidir. Belki 100 yıl sonra gayelerine ulaşmış olacaklardır. İçeride ve dışarıda çocuklarını bu yabancı okullara kaydettirmek için can atanlar hala vardır. DEVAM EDECEK