Bir adam düşünün ki; 30 Ocak 1978 tarihinde Türkiye İşçi Köylü Partisi’ni kurmuş, malum parti 16 Ekim 1981 tarihinde 2533 sayılı yasa ile kapatılmıştır.
Aynı kişi 01 Şubat 1988 tarihinde Sosyalist Parti’yi kurmuş ve ilgili parti 10 Temmuz 1992 tarihinde anayasa mahkemesi kararı ile kapatılmıştır. İlgili şahıs İşçi Partisi’ni kurmuş, onda da Hasan Yalçın’la genel başkanlık yapmışlardır.
Adı geçen kişi şimdi ise Vatan Partisi genel başkanı unvanı ile ekranlara çıkmaktadır. İsmi ise Dr. Doğu Perinçek’tir. Merak ettiğim konu şu; 15 Temmuz 2016’dan önce Türkiye’de bazı TV kanallarında ve bazı gazetelerde “sivri uçlar” olarak bilinen ve tanınan çok simalar olmuştur. Öyle ki; “Türk erkeklerinin çoğunun üzerinde şiş, çoğunun ağzında kebap bakar” diyen ve de “Bayrakları bayrak yapan, bayrakçılardır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa utanmalıdır” diyecek kadar alçalanlar olmuştur. Bunlar sözde muhafazakâr ve dindar geçinen çevrelerin yayın organlarıydı. Hatta malum gazeteleri almak ve abone olmak hizmet diye lanse ediliyordu. Birileri bunlara “altın nesil” diyordu. Daha sonra mangır nesil olduğu ortaya çıktı. Aslına bakarsanız bunların hepsi kapitalizmin çarklarının daha iyi dönmesi ve işlemesi için yapılan toplumsal oyunlardır. Yetişen neslimizin gerçekleri görmesi lazımdır. İftira, adam öldürmekle eşit bir günah olmasına rağmen geçmiş yıllarda birilerinin ürettiği mamul helal, birilerininki haram olarak lanse ediliyordu. “Onunkinde domuz yağı var, onlarınki haram” diyecek kadar ileri gidilmişti. Malum gazeteler ve dergiler bu konularda haberler yapıyorlardı. Ekranlar millete gerçekleri haykırabilmelidir. 04 Temmuz 2002 tarihinde milletimizin yüzde doksanının demokrasinin iyi işlemediğine dair araştırmaların olduğunu unutmadık. 1927 yılında Amerikalı meşhur filozof John Dewey şöyle yazmıştır; “Demokrasinin hastalıklara karşı en iyi ilacı, daha çok demokrasidir. Bu da üst sınıfların, seçkin tiplerin ve yağcıların iktidar üzerindeki baskı ve nüfuzunun azaltılması ile olur.” Demokrasinin düzen ayarı bozulduğu zaman işler rayından çıkar, onun için ekranlara dikkat etmek lazımdır. Domuzlar eve girmesin diye ayıları nöbetçi yapanları unutmayalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
EKRANLAR VE GERÇEKLER
Aynı kişi 01 Şubat 1988 tarihinde Sosyalist Parti’yi kurmuş ve ilgili parti 10 Temmuz 1992 tarihinde anayasa mahkemesi kararı ile kapatılmıştır. İlgili şahıs İşçi Partisi’ni kurmuş, onda da Hasan Yalçın’la genel başkanlık yapmışlardır.
Adı geçen kişi şimdi ise Vatan Partisi genel başkanı unvanı ile ekranlara çıkmaktadır. İsmi ise Dr. Doğu Perinçek’tir. Merak ettiğim konu şu; 15 Temmuz 2016’dan önce Türkiye’de bazı TV kanallarında ve bazı gazetelerde “sivri uçlar” olarak bilinen ve tanınan çok simalar olmuştur. Öyle ki; “Türk erkeklerinin çoğunun üzerinde şiş, çoğunun ağzında kebap bakar” diyen ve de “Bayrakları bayrak yapan, bayrakçılardır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa utanmalıdır” diyecek kadar alçalanlar olmuştur. Bunlar sözde muhafazakâr ve dindar geçinen çevrelerin yayın organlarıydı. Hatta malum gazeteleri almak ve abone olmak hizmet diye lanse ediliyordu. Birileri bunlara “altın nesil” diyordu. Daha sonra mangır nesil olduğu ortaya çıktı. Aslına bakarsanız bunların hepsi kapitalizmin çarklarının daha iyi dönmesi ve işlemesi için yapılan toplumsal oyunlardır. Yetişen neslimizin gerçekleri görmesi lazımdır. İftira, adam öldürmekle eşit bir günah olmasına rağmen geçmiş yıllarda birilerinin ürettiği mamul helal, birilerininki haram olarak lanse ediliyordu. “Onunkinde domuz yağı var, onlarınki haram” diyecek kadar ileri gidilmişti. Malum gazeteler ve dergiler bu konularda haberler yapıyorlardı. Ekranlar millete gerçekleri haykırabilmelidir. 04 Temmuz 2002 tarihinde milletimizin yüzde doksanının demokrasinin iyi işlemediğine dair araştırmaların olduğunu unutmadık. 1927 yılında Amerikalı meşhur filozof John Dewey şöyle yazmıştır; “Demokrasinin hastalıklara karşı en iyi ilacı, daha çok demokrasidir. Bu da üst sınıfların, seçkin tiplerin ve yağcıların iktidar üzerindeki baskı ve nüfuzunun azaltılması ile olur.” Demokrasinin düzen ayarı bozulduğu zaman işler rayından çıkar, onun için ekranlara dikkat etmek lazımdır. Domuzlar eve girmesin diye ayıları nöbetçi yapanları unutmayalım.