SON DAKİKA
Hava Durumu

EKONOMİK TABLO MU, SİYASİ TABLO MU?

Yazının Giriş Tarihi: 26.10.2018 21:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.10.2018 21:33
Türkiye’de 226 milletvekilinin 30 milyonun üzerinde aylık maaş aldığını, birçok milletvekilinin de çift maaş aldığını haberlerde izliyoruz. İlaveten emekli milletvekilleri ve emekli bakanlarla üst düzey emekli bürokratların aldıkları aylık maaşlar da dudak uçurtacak seviyededir. “Benim memurum işini bilir” diyen Rahmetli Turgut Özal’ın sözü hala kulaklarımdadır. Ama benim gibi işini bilmeyen, sadece görev ve vazife şuurunu prensip edinen nice memurlar da olmuştur. Bu arada rüşvet kabul etmeyen, hediye istemeyen çok şerefli kardeşlerimiz de bazı kurumlarda “Mesai arkadaşlarına uyum sağlayamıyor” gerekçeli yazılarla yer değişikliklerine uğramışlardır. Yoksulluk ve açlık sınırının altında milyonlarca insanımızın oluşu elbette ilgilileri düşündürmek zorundadır. Konuşulan ve söylenilenlerle, uygulamaların çok ayrı tezahürleri gözden kaçmamaktadır. Rahmetli Alparslan Türkeş’in “Dava” isimli eserinde önemli bir ifade vardır. “Türkiye aç hürler, tok esirler ülkesi olmamalıdır ve olmayacaktır.” Diyor. Bu güzel ve anlamlı sözün hangi manalara geldiğini bugün daha iyi anlıyoruz. Fakirlerin, yoksulların, borçluların ve geliri giderini karşılamayan miskinlerin yardıma layık oldukları kitabımız Kur’an-ı Kerim’de açıkça belirtilmiştir. Verilen bursların ve yapılan yardımların bile bu bağlamda çok iyi tespit edilmesi lazımdır. Bu tespiti yapacak birimler vardır ve mevcuttur. En ucuz kiranın 500 lira olduğu günümüzde, mutfak giderleri, sağlık giderleri, ulaşım, giysi ve kırtasiye ile ısınma, aydınlanma ve haberleşme harcamaları neyle ve nasıl karşılanacaktır. Lüksün, israfın, modanın ve bunların ortaya koyduğu psikolojik dürtülerin sorumlusu kimler olacaktır? Netice itibarı ile bir ülkede “Ekonomik tablo, siyasi tablodan öndedir. Elbette vatan hainliğini, teröre odaklanmayı, bölücülüğü ve kin kusmayı sermeye kabul eden siyasi oluşumlar tehlike arz etmektedir. Milletimiz de bunun bilincindedir. Ancak yapılan düzenlemelerle zengin daha zengin, fakir daha fakir hale geliyorsa burada mutlaka bir yanlış var demektir. Atalarımızın “Açlık sofuluğu (dindarlığı) bozdurur” bu manada çok önem arz etmektedir. Eğer bu vatanı, bu milleti, bu devleti seviyorsak, bunlara sadakatimiz tam ise gelin hep birlikte bu meseleye çare arayın. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu hassas ve hayati konuyu mutlaka ele almalıdır diye düşünüyorum

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.