Kıymetli okuyucularım
Bir tarafta har vurup harman savuranlar, öbür yanda günlük nafakasını temin etmekte zorlananlar, diğer taraftan "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" buyuran Peygamber mesajını istismar edenler. Ayrıca bir başka uyarıda, "Mümin kendisi için sevmediğini kardeşi için sevmedikçe hakiki mümin sayılmaz" mesajı. Hadis Müslim ve Buhari de mevcuttur. Tarihe baktığımızda ortada henüz liberalizm, sosyalizm, kominizm ve diğer sistemlerin adı bile yoktu. İslam dini vahye dayalı ilahi bir nizam (sistem) olarak insanlığın birbirine zıt olan (yukarıda saydığımız) ekonomik görüşlere kapılarını kapatmıştır. "Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez" mesajı bile ölçüyü koymuştur. İsraf, tüketimde ve harcamada aşırı gitmektir. Bu bağlamda şahısların, müesseselerin kendi yetki ve tasarruflarında bulunan veya devlete ait mal ve zenginlikleri gelişigüzel savurgan şekilde harcaması yanlıştır ve doğru değildir. Bir emek ve zahmetle milletin alın teri ve emeği ile elde edilen ekonomik değerlerin gösteriş ve desinler için yahut siyasi ve politik kaprisleri uğruna heba edilmesi kesinlikle yanlıştır ve büyük bir hatadır.

Kıymetli okuyucularım
Türkiye dahil dünyanın haline bakın. İnsanların bir kısmı sefalet içinde yaşarken, kapitalizmin öncüleri, emperyalizmin uşakları israf ekonomisini savunuyorlar. Servis ettikleri yayın ve iletişim vasıtaları ile kendilerini haklı göstermenin gayreti içerisinde oluyorlar. İşin en garip ve düşündürücü yanı ise dindarlık ve muhafazakârlıktan bahsedenlerin, sözde dindarların uyguladıkları aldatıcı yöntemlerdir. Atalarımızın, "Kimi yer kimi bakar kıyamet ondan kopar" sözünü unutturanlar devamlı entrika peşindeler. İsim vermek istemiyorum. Yıllardan beri onlarca insan inanç sömürüsü yaparak yardımlaşma sandıkları kurdular. Alternatif sistem dediler. Sonuçta binlerce insanı dolandırdılar. Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk hocamızın tabiriyle, "Allah diyerek Kuran diyerek din ve iman diyerek cenneti parselleyerek devamlı aldattılar ve çaldılar. Günümüzün tosuncukları, danacıkları, tekecikleri bunların açık örnekleridir. Reza Zarrapları ve diğerleri hala hafızalardadır. Hamasi ve milli duyguları karşılayarak bunlar unutturulamaz.

Kıymetli okuyucularım
İnsanların huzur ve refahı, toplumun mutluluğu içindir. Değilse elit tabaka denilen belli azınlığın yunus balığı gibi şişmesine yönelik değildir. Yapılan hamlelerle bir anda doların 11(on bir) lira, euronun 12,50 (on iki elli) lira gram altının 670 liralara yükselişi iyiye işaret değil. Türk ekonomisi bir yerlere sürükleniyor. Yabancılara satılan taşınmazlarla ve vatan toprakları ile ekonomi düzelmez. Çare her zaman vardır. Yeter ki savurganlık önlensin.