SON DAKİKA
Hava Durumu

EKONOMİ NEREYE GİDİYOR KİMLER KAZANIYOR?

Yazının Giriş Tarihi: 23.05.2022 16:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.05.2022 16:18
Kıymetli okuyucularım.
Şair Abdurrahim Karakoç yıllar önce ne güzel söylemiş:
"Anlatmak onlardan dinlemek bizden, iş lafa söze bağlandı. Geçebilmek için koca denizden, gemiler ördeğe kaza bağlandı. İkiyi beklerken beşi yitirdik çürük vaatlerden kına getirdik. Üç koca seneyi yedik bitirdik. Umutlar gelecek yaza bağlandı" diyor bu duygularla gündemi ele alıyorum. Türk Lirası'nın (milli paramızın) alım gücü adeta yok edildi. Euro'nun doların karşısında resmen eridi. Altının gramı her gün yükseldi. Gayrimenkul taşınmazlar hayal oldu. Söyler misiniz Allah aşkına dar gelirli bir insanın ev alması mümkün mü? Hangi kredi hangi imkan?  Ayda 5 bin Lira geliri olan bir insanın 14 Lira taksit ödemesi mümkün mü? Hiç yemeden içmeden dursa tabiri caizse 'meleküt' aleminde yaşasa bile böyle bir ödeme yapması mümkün değil. "Tellalın simsarın dayısı arttı. Kurnazların kazanacak kuyusu arttı. Kösem sultanların sayısı arttı. Ciddiyet cilveye naza bağlandı. Yaladı parmağı balı tutanlar. Köşeyi dönüyor yolu tutanlar. Bir mutlu azınlık uçar havada. Ayları günleri geçer havada. Arı beyi viski içer havada. Çoğunluk tordağa toza bağlandı. Şişti ihracattan vergi çalanlar. Her gün üstümüze yağdı yalanlar. Düğünü bayrama aldı alanlar. Dertler gamlar geldi bize bağlandı" diyen şair eğer yaşasaydı bugün neler yazardı diye sormak lazım. Gün günden kötüye gidiyor. Kaybedenler bu milletin asil evlatları. Kazananlar için yorum yapmıyorum. Bir taraftan da kahroluyorum.
Kıymetli okuyucularım.
Haberleri dinledikçe moralim bozuluyor. Vay efendim yabancılara satılan gayrimenkul, yüz binlerce bilmem kaç artmış. Bir şehit torunu bir gazi evladı bir Müslüman Türk Milletçisi ve bir Atatürkçü olarak hem vallahi hem billahi üzülüyorum. 2. Aldülhamit Han'ı hatırlıyorum. Yahudilerin teklif ettiği çuval dolusu altınları kabul etmemiş ve "Kanlı alınan topraklar para ile satılmaz" diyerek red etmiştir. Övünülecek bir şey mi yabancılara toprak satmak? Adama gülerler. Süngüsü silahsız olarak bir milletin işgal edilmesinin ayrı ve pratik yolu bu değil midir? Harran Ovası'ndan alın da Urfa, Adana, Hatay, Mersin, Antalya, Yalova, Ankara, İzmir ve İstanbul'u ele alın. Yabancıların satın aldığı taşınmazlara bakın. Bunların arasında kaç tane Rum, Ermeni ve Yahudi var inceleyin. Hatta Urfa'da doğum yaparak oralı olanların sayısı belli mi bilmiyoruz.
Kıymetli okuyucularım.
Dün denize döktükleriniz bugün para dolu çantalarla geri dönüp topraklarımızı satın alıyorlar. Ağzına bir parmak bal sürülen tipler susuyor ya da susturuluyor. Zamlar peş peşe geliyor. Açılan kredi muslukları belli kişilerin işine yarıyor. Kazananlar da onlar oluyor. Bizim gibilerin işi işe teselli babından sloganlara kalıyor. O sloganları isterseniz sıralayalım. "Bekliyoruz düşünüyoruz planlıyoruz ayarlıyoruz ve tahmin ediyoruz ve neticelendireceğiz" şeklindeki ifadeler. Yani iş lafa ve söze kaldı. Keşke topraklarımız, taşınmazlarımız, milli servetlerimiz satılmasa da biz çileye katlansak. Benim gazi olan babacığım, "Oğlum dut yaprağından ıhlamur yaprağından çok has güzel çorba olur" diye bize nasihat ederdi. Elbette bu fedakârlıklar vatan ve millet için olmalıdır. Değilse birilerinin iştahını kabartmak için olmamalıdır.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.