Bir milletin şahsiyet kazanması onun kültürüne bağlıdır. Kültür deyince; dil, tarih şuuru, din, edebiyat, musiki, her türlü güzel sanatlar, insani münasebetler, aile bağları, saygı, sevgi, dostluk, güzel ve meşru eğlenceler hatta kullanılan eşyaların yerleşmesi dahil, hasta ziyaretleri, düğünler, cenazeler. Yeni bir milletin kendisine ait olan her türlü davranış tarzı o milletin kültürdür.
Bunların içerisinde hem maddi, hem de manevi değerler mevcuttur. İşte milletlerin kendilerine has olan bu özellikleri değiştirmek için kültür emperyalizmi devrededir.
Onun tek hedefi budur. Bunun için de uygulanması gereken metot, eğitimi yozlaştırmaktır. Türkiye’ye baktığımızda ülkemizdeki emperyalist güç odaklarının devreye soktuğu üstler vardır. Bu üstler, askeri üstler değildir. Bunlar kültür üstleridir. Yani yabancı okullardır. Bunların tarihi takriben 155 yıl öncesine dayanır.
Milli bünyemizi savacak olan ve devamlı güçlenen yabancı okullar, Türkiye’yi içten fethetmek için tüm imkanları kullanmışlardır. Askeri ambargolardan daha çok Türkiye’ye zarar vermişlerdir. Çünkü en emin yol bu olduğunu Batılı emperyalistler tespit etmişlerdir. Mesela ülkemizi yöneten birçok devlet adamı da çocuklarını bu okullara kayıt ettirmişlerdir. Kimlerin çocukları ve kimler hangi okuldan mezunlar? İncelenirse su yüzüne çıkar. Onun içindir ki ciddi bir Türk Milliyetçisi olan Mustafa Kemal Atatürk 1928 yılında 18 yaşını ikmal etmeyen bir kız çocuğunun yakasına Hristiyanlık sembolü olan haç işaretini taktığı için Bursa Amerikan Koleji’ni kapatma emri vermiş ve kapattırmıştır. Atatürk’e utanmadan dil uzatan şom ağızlıların bunları bilmesi lazım.
Türkiye’yi temsil eden hariciye elemanlarının, önemli kurumların başında yıllarca oturanların aldıkları kültür bellidir. Mason localarının kayıtlı elemanları zaman zaman yayınlanmıştır. Rahmetli Adnan Menderes bile mason olmadığı için asılmıştır. Son sözü de şöyledir; “Ben ve arkadaşlarım, biz mason değiliz ha...” Anlayın artık. DEVAM EDECEK