Notre Dame de Sion Kız Lisesi, 1856’da İstanbul’a gelen onbir rahibe tarafından, Pangalt semtinde ki adını yanında bulunan kiliseden alan, o tarihe kadar Files de la Charite’ler tarafından idare edilen Maisonda Daint-Esprit adlı yatılı okulun yönetimini devretmiş ve böylece 27 Kasım 1956 tarihinde Notre Damede Sion yatılı okulu olarak ülkemizde resmen açılan bir kız lisesi olmuştur. Önceleri tümü yatılı olan ve Hıristiyan öğrencilerin okuduğu okul, kısa süre sonra Musevi (Yahudi) öğrencilere, 1863 yılında padişahın ilgisi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ileri gelenlerinin teklifleri ile Müslüman öğrencilere de kapılarını açmıştır. Birinci Dünya Savaş’ında Fransız Rahibelerin ülkeyi terk etmeleri üzerine kapanan kurum, önce mühendislik okulu daha sonra da rahibelerin çalıştığı bir hastane olarak kullanılmıştır. 1919 yılında öğretime tekrar başlayan okul, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Milli eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır. Okul Hıristiyanlık ve Rahibe dünyasına bağlı, onlara ait bütün öğrencileri bağrında barındırdığı için, okuldan mezun olanlar da köklü bir Hıristiyanlık kültürü ve bilgisi kendiliğinden olmuştur. Sabah saat 9-10 arası bir saat moral dersi yapılır. Kız çocuklarının yetişmeleri için, azizelerin ve ünlü düşünürlerin vecizeleri okunur, detaylı bir şekilde açıklanırdı. Hayata ait dersler çıkarılmaya gayret edilirdi. Alınan tedbirler kızların üzerinde ters tepki yapmış, katı kurallar, disiplinli hayat tam aksi davranışlara sebep olmuştur. Kızlar rahibelerin arasında yetişmesine rağmen din duyguları gelişmemiştir. Mesela mezunlardan Füsun Erbulak, “Din duygum gelişmedi, Hıristiyan olmadım. Hatta bazı açılardan Ateist sayılırım” demiştir. Ancak kiliseden ve diliselerde ki ruhani havadan ayrı bir zevk ve lezzet aldığını, onun için ara sıra kiliseye gidip oradaki hayavı teneffüs ettiğini söylemiştir. Notre Dame Sion mezunlarından dernek başkanı Lale Murtazağoğlu şu açıklamayı yapmaktadır...
DEVAM EDECEK