Sevgili okuyucularım. Duygular ve düşünceler davetsiz misafire benzer diyor, Abdürrahim Karakoç (Mekânı Cennet olsun.) Bu güzel ifade benim de çok hoşlandığım bir cümle. Duygular geleceği zamanı hatırlatmaz. Ekseri habersiz gelirler. Hiçbirimiz duygulardan uzak, onsuz olamayız. Onlar bazen acı, bazen tatlı, bazen de ekşi olabilirler. Yazmış, kışmış, bahar mı, soğukmuş, sıcakmış onlarla hiç ilgilenmezler. Onların kuş tüyü kadar hafif, ipek kadar narin olanları vardır. Çelik gibi sert, Kurşun gibi hızlı olanları da mevcuttur. Bazen gül gibi kokarlar, bazen zehir gibi burnumuzun direğini çatlatırlar. Yorgunluk uykusuzluk bilmezler. Kapıyı kitlesen, bacadan girerler. Kaçsak da onlardan kurtulamayız. Sonunda onlara teslim oluruz. Çoğu zaman geçmişin hatıraları, geleceğin özlem ve planlarına doğru bizleri alır götürür.
Sevgili okuyucularım. Birçoklarımız duygularını gizlemek ister. Onunla birlikte yaşadığı halde çevresine bunu hissettirmez. Duyguların itirafı en çok keşke sözüyle başlar. Mesela “Keşke böyle söylemeseydim. Keşke hiç oralı olmasaydım. Keşke onları tanımasaydım. Keşke daha çok çalışsaydım. Keşke vaktimi boşa harcamasaydım. Böyle olacağını bilemedim.” Gibi bahanelerle avunuruz. Duygularımız çok defa şiirlere malzeme olmuştur. Ben de bu anlamda bir şiir yazdım.
DUYGU ENKAZI
Bak hele bak. Garip sarmaladı beni duygular.
Uzaklaşıyorum onlardan. Kaçıverdi uykular.
Teselli olamıyorum, söylense de şarkılar.
Köle yaptınız beni, ey çaresiz duygular.
Oyna eğlen, gül, ağla ve hayattan tat al.
Aldattınız beni şimdi anladım ki bunlar masal.
Keşke, çalış, öğren, durma biraz yol al.
Deneseydiniz de olmasaydım, çevreme kuru bir dal.
Şimdi pişmanım, ah esiri olmasaydım duyguların.
Çalışsaydım da, ışığı olsaydım karanlıkların.
Elinden tutsaydım, nice çaresiz yoksulların.
Hesabını veremem ki, boşa harcadığım dakikaların.
Silkin kendine gel vakit geçmiş değil.
Hadi yavrum hadi evladım, hakikatlere eğil.
Öldürme zamanı eğlenceye verme meyil.
Adam ol, çalış, başar da karşıma dikil.
Günümüzde duyguların enkazı, neslimizi perişan ediyor.
Aldatıyorlar gençliği, kene gibi kemirip bitiriyor.
Medyasıyla, filmleriyle, oyunlarıyla toplumu bitiriyor.
Sonra da utanmadan “Eyvah perişan olduk” diyor.
Kılıç. Der ki;  Bu baltanın sapı bizdedir,
Para için her pisliğe gizlenir, yalanı söyler, palavrası sözdedir.
Sarıl ilme, hakikatler özdedir.
6 Haziran 2021 Pazar (Saat: 11:30)