SON DAKİKA
Hava Durumu

DOSTLUK MU MENFAAT Mİ (4)

Yazının Giriş Tarihi: 05.01.2020 15:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.01.2020 15:54
Dünkü ihanetlerin bugünkü uzantılar devam ediyor. 16. asırda yazılan Grekçe bir anonim tarih’te şu bilgiler mevcuttur. “İran da Kızılbaş İsmail ayaklandı. İtikat bakımından aralarında ihtilaf vardı. Türklere muarız idiler. Kızılbaş İsmail birçok asker topladı. Ona inandılar. Onun Peygamber yaptılar. Bölgenin insanları, kendi memleketlerinden Peygamber çıkmasından dolayı sevinç içindeydiler. Kızılbaş İsmail sözde Peygamber olarak aklına gelenleri söyledi. Onun için Türklerin çalı derin bir korku ve endişe sardı. Hıristiyanlar ise, bu İsmail tarafından, Türklerin şeref ve azametlerinin alçalacağı ve kudretlerinin kırılacağı için sevinç içinde oldular. İsmail’in babası ücra bir yerde zahit gibi durdu.  İnsanlar onu ölümsüz saydılar. Çünkü o, Hz. Muhammed’in ve onun itikadı yapısına ve koyduğu  hükümlere karşı idi. Muhammed’in damadı Hz. Ali ile ilgili yeni kanunlar, yeni hükümler çıkardı. O kadar ki bütün Türkiye’de büyük karşılıklara sebep oldu. Bazıları Muhammed’in yolunu seçti, bazıları da İsmail’in babası Zahit Buveles’i istediler. Onun sevenlerin “kırmızı sarık” taşımalarını ve takmalarını ilan etti. Bu suretle birçokları kırmızı sarığı taşıdılar. Diğerlerinden ayrıldıkları için onlara “Kızılbaş” dediler. O, ölünce oğlu yerine geçti. Nesilden nesil’e devam ettiler. Anadolu’ya geldiklerinde babalarının koyduğu kanunlara ve itikadı hükümlere rıza göstermeyenlerin her şeyini, ülkelerini yağma ettiler. Bakınız 16. asırda yazılan Grekçe Anonim Osmanlı Tarihi 1512. tercüme eden Ş. Baştav . Ankara. 1973. Sayfa 78-179. Ayrıca Prof. Dr. Mehmet Saray Türk İran Münasebetlerinde Şiiliğin Rolü 1990. Sayfa 24-25 Şiilik İran’ı İslam dünyasından koparmıştır. Bununla birlikte İran İslam âleminde kendilerine has bir hüviyet kazanmıştır. Bu da Şiilik sebebiyle olmuştur. Daha sonra kısmet olursa yazacağım ilk konu İran’ın Orta Doğu’da İslamiyet’i zorla kabul eden tek ülke olduğunu göreceksiniz. 14. asırda yaşayan Hafız ve Firdevsi’nin meşhur Şiirlerinde dile getirdikleri ve “Şehnamede” sıkça bahsi geçen “Sasani Kültüründeki masalları ve gelenekleri” toplayarak muhafaza etmeleri çok manidardır. Devamlı belirttiğim gibi attırmadan, okumadan” Sasaniler ve persler hakkında bilgi sahibi olmadan konuşmak yanlış ve yanıltıcı olmaktadır. (Devam edecek)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.