SON DAKİKA
Hava Durumu

DOSTLUK MU MENFAAT Mİ?

Yazının Giriş Tarihi: 26.12.2019 21:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.12.2019 21:07
Devletlerarası dostluktan ziyade, çıkar ve menfaatler daima ön planda olmuştur. Tarih bunların örnekleriyle doludur. Ciddi anlamda devlet adamları daima bu gerçeği canlı tutmuşlardır. Bunları anlamak ve anlatmak için özellikle Başbakanlık Osmanlı arşivlerini incelemek lazımdır. Mesela “Başbakanlık Arşivi İdare Meclisi Mahsus, İrade-i Dahiliye, Mühimme defterleri, Bağdat  defterleri, Başbakanlık arşivi, İrade Tasnifi, Name-i Hümayun defterleri, İrade-i Hariciye” Bunlarla birlikte Osmanlı Rus ilişkileri, Osmanlı İran münasebetleri, Osmanlı Ermeni ilişkileri, Osmanlı İngiliz ilişkileri, Osmanlı döneminde dini siyaset ve İslam alemi, Kırım ve Türkistan Hanlıkları, Türk Afgan münasebetleri, Rusya’nın Türk dünyasına yayılma politikaları, Şia doktrini ve İran’daki durumların Türkiye’ye tesirleri. Bunlara benzer binlerce kaynak arşivlerde yok olmaya terk edilmiştir. Dahası İngilizce yazılan ve Türkçe’ye çevrilmeyen yüzlerce kaynak ve vesika ihmallerin sonucu terk edilmiştir. İnsan ister istemez soruyor. “Şu danışmanlar, şu arşiv memurları, şu devletimizin bekası ile ilgili vazifeli sivil erkan acaba ne iş yapıyor. Osmanlı’ya karşı kurulan “Hıristiyan ve Şii İttifakı” çok araştırılması gereken bir husustur.
Yavuz Sultan Selim’in Özbeklere gönderdiği mektup kısaca şöyledir; “Şark bölgesi (doğu)  ahalisi bu sufi zulmünden bıkmıştır. Yolunu şaşırmış taife her türlü zulümden yanadır. Her yer fesada boğuluyor. Müslümanların canı, malı ve namusu güvenlikte değildir. Öyle ki Yahudilere Buhtın Nasır bile böyle zulüm yapmamıştır. İnşallah hazaretlerin ordusu bu fesadın önünü alacaktır.”
Özbekler bu mektuba şu cevabı vermişlerdir; “Her ne kadar bizim gafletimizden o dinsizlerin bazı zulümleri oldu ise de, bunlar etrafa vahşiler gibi saldırır. Necmi Sani olarak isimlenen bu cani 80 bin süvariyle İran’dan Turan illerine yönelmiştir. Ama deryayı geçtikten sonra buralarda bir çok kişiyi katletmişlerdir. Bütün bu mektuplaşmalar neticesinde 23 Ağustos 1514’te meydana gelen Çaldıran Savaşı sonunda Osmanlı ordusu İran ordusunu büyük bir yenilgiye uğratmıştır. Şah İsmail, hanımı Taçlı Hatun’u dahi harp sahasında bırakarak kaçmıştır. Zaferden sonra Yavuz Sultan Selim ileri harekâta devam etmiş ve 5 Eylül’de Tebriz’e girmiştir. Birçok kötülüklere ve zulümlere sebep olan Savavi Devleti’ni ortadan kaldırmıştır. Ancak bazı vezir ve kumandanları ile askerlerin önemli bir kısmı dönmek isteyince düşüncelerini gerçekleştirmeden dönmüştür. Doğu Anadolu’yu Türk Devleti’nin bölünmez bir parçası yapmıştır.
Devam edecek…           

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.