SON DAKİKA
Hava Durumu

DOĞRUYU BULMAK İÇİN KONUŞALIM

Yazının Giriş Tarihi: 02.09.2020 16:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.09.2020 16:51
Geçmişi unutmak hafıza kaybına uğramakla eşittir. Tarih şuurundan yoksun nice ütülü beyinler gördük ki, geçmiş yıllarda Humeyni mehdi ilan etmişlerdir. Atatürk’e en ağır hakaret ve iftiraları atmışlardır. Nice çarpık beyinler, şanlı bayrağımız içim “ İkisi de bez parçası değil mi? ABD Bayrağı ve Türk Bayrağı arasında ne fark var?” Diyecek kadar alçalmışlardır. Hatta Selahattin Eyyübi’ye sövenleri gördük. Devletten maaş alıp, “Bırakın Türk devleti yıpransın, Diyaneti kuran Atatürk değil mi? Bırakın o adamın tüm teşkilatları batsın.” Diyerek kin kusanlara şahit olduk. “Atatürk haksız yere birçok âlimi, hocayı astı” diyen şom ağızlara şahit olduk. Hala da olmaya devam ediyoruz. Kırmızı fesli birisinin “Keşke Yunan galip gelseydi” dediğini henüz unutmadık. Ayrıca geçen yıllarda bazı beylerin, “30 Ağustos toplumun her kesimini ilgilendirmez” dediği hala hafızalardadır. Bu çirkin sözlerin tek sebebi Atatürk’e duyulan kin ve nefretin sonucudur. Bazı ütülü beyin mensuplarının bilmesi gereken tarihi gerçek şudur; 30 Ağustos olmasaydı, Büyük Taarruz yapılmasaydı, benim Hüseyin dedim on bir arkadaşı ile Bursa Hacivat’ta Yunan keferesi tarafından şehit edilmeseydi sonuç ne olurdu? Onun için 30 Ağustos her Türk vatandaşını ilgilendirmektedir. Kin yumağı, iftira piyonu, lekeli ve kirli kalemlerin yazdıkları yalanlar elbette bir gün pişmiş kelle gibi sırıtacaktır. Dün Atatürk’e dil uzatan zihniyetin mensupları, yarın 15 Temmuz 2-16 için çömezliklerine devam ederek, o milli şahlanışı lekelemek için her türlü ahlaksızlığa başvuracaklardır. Belki de “Altın Nesil yetişen okulları, dershaneleri ve ilim yuvalarını kapattı.” Uydurukça Sayın Cumhurbaşkanımız ve ekibini ihanetle suçlayacaklardır. İhanet odaklarını ve ihanetlerini gizleyeceklerdir. Atatürk’e utanmadan sıkılmadan iftira atanların, “Hocaları astı kesti, İslam’ı yok etti” dedikleri gibi... Onun için ilgililerin hassas olması lazımdır. Bu hassasiyeti göstermesi gereken en önemli kurumda Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Dürr-i Zade Abdullah’ın kirli ve haince fetvalarına asla uşaklık yapılmamasını 30 Ağustos klibinde Atatürk’ün olmayışı, “Kızıl Elmayı” da asla temsil etmez. Alp Arslan Gazi de, Fatih Sultan Mehmet Han da, Yavuz Sultan Selim de, Abdül Hamit Han da ve nihayet Atatürk de bizimdir. İlanen duyurulur.  

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.