Sevgili okuyucularım.
Dünya insanlığının âlemşümul bir yasaya ihtiyacı vardır. Bu yasayı insanlar koyamaz. Ancak onlar bizim hayatımıza hakim olan kutsal değerlerdir. Bugün ‘İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne bakalım ya da ‘Birleşmiş Milletler Yasası’ tarzında toplumlara yutturulmaya çalışılan sistemlerin kokuşmuşluğuna göz atalım. Hiçbirisi 51 maddelik Medine Anayasası’na, dahası ‘Veda Hutbesi’ndeki’ cihanşümul mesajlara vallahi de, tallahi de ulaşamamışlardır.
Emperyalistlerin, sahte hümanistlerin, Siyonist ve masonik çevrelerin ‘beynelmilel doktrinler’ diye lanse ettikleri kokuşmuş sistemler, şimdilik insanlığın uyutulmasına, uyuşturulmasına, hatta intiharına sebep olmaya devam etmektedir. Âlemşümul anayasa bir paravan ya da bir aldatmaca değildir. Bu bağlamda ‘insanlık alemini bir erkekle bir kadından yaratan ve birbirleri ile tanışsınlar diye (onları) şubelere, kavimlere, kabilelere (milletlere) ayıran ve Allah yolunda fazilet yarışına davet eden, ferdi cemiyetin, cemiyeti ferdin zulüm, tahakküm ve baskısına terk etmeyen, insanları Allah’tan başkasına kul olmaktan men eden (kul olmamaya) çağıran, renk, ırk farklarının istismarını önleyen, her türlü istibdadı reddeden, insanın fıtratına uygun olarak onun şerefini yücelten ezeli ve ebedi hükümlere ‘Cihanşümul Anayasa’nın’ adıdır. O, insanlık alemini mutlu kılacak olan bir ‘iman’ abidesidir.  Böyle bir ‘anayasa’ bütün sahte mabudları yıkar atar. İnsanı ruh ve beden olarak bir bütün kabul eder. Değilse milletleri yıkarak, karıştırarak, iğfal ederek kozmopolit bir dünya kurmaya çalışan, insanlar arasındaki bütün farkları kavga vasıtası haline getirmeyi marifet bilen ‘özgürlük’ adına iffet ve namusları çürüten, aile yuvalarını çökerten, anarşi ve terörü körükleyen, eşitlik adına adaleti yıkan ‘zulüm erbabı’ diktatörleri kuvvetlendiren, kardeşlik maskesi altında kardeşi kardeşe düşüren ‘kara ve kızıl’ emperyalistlerin hazırladığı beynelmilelci programlardan ve yasalardan insanlığa hiçbir fayda gelmemiştir ve gelmeyecektir. Okuyucularımdan özellikle istirhamım ‘Cihanşümul Anayasa’ ifadesinden yüce dinimiz İslamı anlıyorlarsa pek tabii anlamaları doğrudur. Ancak bu anlayış ‘Kralların, şıhların, diktatörlerin, emirlerin ve pers anlayışının tekelinde olan İslam’ değildir. Bu zındıkların elinden İslam kurtulur da ‘ilahi mesajların ve Muhammedi ahlakın tavsiyelerine oturursa insanlık ebedi saadetin, ebedi mutluluğun sırlarını çözecektir.
Devam edecek…