SON DAKİKA
Hava Durumu

Doğal ve hormonlu yalanlar

Yazının Giriş Tarihi: 24.03.2019 21:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.03.2019 21:06
Doğrusunu söylemek gerekirse “Niçin oruç tutmadın, niçin namaz kılmadın, niçin hacca gitmedin ve niçin başını örtmedin diye kimse sizi sorguya çekemez. Bunlar Allah ile kul arasındaki meseledir. Cezası sadece sahibini bağlar. Bunları inkar etmezseniz sizi küfürle itham da edemez. Konuyla ilgili Kur’an-ı Kerim’de “Kafirler, kafirlerden yüz çevirmek, kafirleri dost edinmek, inkar edenler ve benzeri başlıklar” altında takriben 350 civarında ayet vardır. Mesela Bakara Suresi’nin 8. ve 9 ve 10. ayetlerinde Rabbimiz şöyle buyurmaktadır. “İnsanlardan, inanmadıkları halde, Allah’a ve ahiret gününe inanıyormuş gibi yapanlar vardır. Bunlar Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir. Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını arttırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır.” Bakınız Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an-ı Kerim meali sayfa 2. “Müminler, müminleri bırakıp da inkarcıları dost edinmesin. Kim öyle yaparsa Allah’la bir ilişiği kalmaz. Ali İmran Suresi ayet 28.
Kitaplarımızda konuyla alakalı yüzlerce delil vardır. Bu kadar açık uyarılar ortadayken nasıl oluyor da katil ve zalimlere dostum diyen Müslüman olduğunu iddia eden liderler İslam dünyasında hâlâ prim yapıyor.  Nasıl oluyor da krallar, prensler, şıhlar, emirler, şeyhler Müslümanların başında bulunuyorlar. Nasıl oluyor da hoşgörü, hümanizm, ılımlı İslam, ittifak ve diyolog gibi doğal ve hormonlu yalanlarla Müslümanlar aldatılıyor. Bu iki yüzlü sahtekarların İslam dinine verdiği ve vereceği zararların neticesi acaba nasıl olacak? Bu zarar ve ziyanların bedellerini kimler ödeyecek. Şu İslam alemindeki rüşvetler, torpiller, yenilen kul hakları, ihtiraslar uğruna yapılan haksızlıklar nasıl telafi edilecek. 1986-1987 yıllarında il bazında yapılan bazı imtihanlarda acizane olarak komisyon başkanlığı yaptım. Dönemin Turizm Bakanı’ndan, muhterem eşlerinden iktidar, milletvekillerinden kartvizitler gelirdi. Tavassut içerikli bu kart ve pusulalarda iki satır yazı olur. “Hamili kart yakınımdır, ya da sevdiğim bir dostumun yakınıdır. Gereğini rica ederim.” Bir imtihanda hiç unutmuyorum 23 tane bu bağlamda kart ve pusula gelmişti. İmtihan salonunda herkes yerini, aldıktan malum pusulaları adayların gözü önünde yırtıp attım ve dedim ki, “Kimin için bilmiyorum. Bana geçmez. Tayinim bu yüzden olacaksa şeref duyarım.” Sayın valim de beni tebrik etmişti. Allah’ın huzurunda kimlerin elleri, kimlerin yakasında olacak merak ediyorum. Bunca doğal ve hormonlu yalanlardan sonra başka ne diyebilirim…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.