SON DAKİKA
Hava Durumu

Doğal Afetler ve Sebepleri 2

Yazının Giriş Tarihi: 26.07.2019 21:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.07.2019 21:12
İnsanoğlu israf etmeden, helal ve haram sınırları içinde kalarak tabiatta var olan bütün nimetlerden faydalanmalıdır. Çünkü aklı başında olan bir millet tabiatın bütün güçlerini kendilerinin ve bütün insanlığın yükselmesi ve mutluluğu için çok çeşitli biçimlerde değerlendirebilir. Çünkü tabiat insanın hizmetine verilmiştir. Kâinatta var olan her şey insan içindir. İnsan ise Allah içindir. Bu noktada vahşi ve çirkin istismarlara girmeden, uzaydaki nimetlerden bile istifade etmek ve insanlığın hizmetine sunmak yerinde olur. Çünkü insan tabiatın efendisidir. Ancak tabiatın, doğanın efendisi olmak yerine bunların katilleri olan insanlar devamlı çoğalmaktadır. İşin garip tarafı ise bu tabiat katillerinin toplumlarda insan muamelesi görmeleridir. ‘’İslam ve Ekoloji’’ adlı eserde bir hadis okumuştum. Şanlı Peygamberimiz şöyle buyuruyor:’’İhtiyacı olmadan yaş ağacı (fidanı) kesenlere Allah lanet etsin. Diplerinde, altlarında insanların dinleneceği ağaçların altlarını kirletenlere Allah lanet etsin. İnsanların içine girip serinleyeceği suları kirletenlere Allah lanet etsin de burunları üzerinde sürüterek ateşine (cehenneme) atsın.’’ buyrulmuştur. Bir sürü lanetli insan yığını toplumda adam diye, insan diye gezmektedir. Hatta parası, makamı, mevkisi var diye farklı muamele görmektedirler.  Müftülüğüm döneminde 1986’da Muğla’da sayın valimizin oluruyla Bodrum Turgut Reis’te İslam ve Ekoloji konulu bir konferans vermiştim. Konuşmam belediye hoparlöründen tüm kasabaya dinlettirilmişti. Sohbetimin sonunda emekli albay olduğunu açıklayan bir beyefendi yanımıza gelerek tebriklerini bildirdi ve Bodrum müftümüzle birlikte bizi yemeğe davet etti. Konuşması sırasında anlattığı bir mevzu içler acısıydı. ‘’Hocam sohbetinizde çok duygulandım. Rant uğruna sahillerimizi yakıyorlar. Sürat motoruyla denizden ateş atıp kaçıyorlar. Sonra da buralar imara açılıyor. Benim üye olduğum kooperatif de aynı metodu uyguladı. Yemin ediyorum ki benim haberim yoktu. Sonra da ilgili arazi imara açıldı.’’ demişti. Denize sıfır olarak yapılan beton yığınlarının haddi hesabı yoktur. Kararmış vicdanlar var olduğu müddetçe kanunlar susmaya mecburdur. Çünkü kanunların dili yoktur. Tıpkı düzende olduğu gibi. Düzen masum, dilsiz ve savunmasızdır. Ah o düzenler! Hesap sorulması gereken düzenlerdir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.