SON DAKİKA
Hava Durumu

DİN İSTİSMARCILARI VE DEVLET ADAMLIĞI

Yazının Giriş Tarihi: 01.09.2021 15:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.09.2021 15:33
Kıymetli okuyucularım
Devlet adamlarının vasıflarından(özelliklerinden) birisi, hatta en önemlisi ‘şüpheci’ olmasıdır. Bu özelliği basit çıkarlar, siyasi ihtiraslar uğruna ihmal edenler ve görmezden gelerek dikkate almayanlar, milletimizi 15 Temmuz 2016 ihanetine taşıma gafletine düşmüşlerdir. Aynı şekilde tarihimize kara leke olarak düşen 31 Mart faciası da dönemin devlet adamlarının gafletinden kaynaklanmıştır. 31 Mart vakası ile ilgili görüşlerinde 1909’da rahmetli Atatürk, 10 numaralı not defterine şunları yazmıştır. ‘’Sarık saran hafiyelerin(gizli ajanların) din perdesi altındaki icraatları(yaptıkları işler) menfaatten başka bir şey değildir. Faziletli din heyeti başımızın tacı, yüceltilmeye ve saygıya değerdir. Fakat menfaat sağlamak, melanet(adi işler) maksadıyla din kisvesine bürünerek, Hz. Muhammed’in dinini karalayıp, küçük düşürmekten çekinmeyen birtakım menfaatçiler.’’ Bakınız.  Atatürk’ün bütün eserleri. C.1.Sa.37-38. Aynı şekilde 16 Mart 1923 senesinde Adana Türk ocağında esnafla yaptığı konuşmada bakınız ne diyor. ‘’Bizi yanlış yola sevk eden kötü niyetliler, bilesiniz ki çoğu zaman din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep şeriat(İslam) sözleriyle aldatmışlardır. Hafta tatilini dine aykırıdır gibi hayırlı, akla ve dine uygun konular hakkında, sizi kandırmaya çalışan kötü niyetlilere inanmayın. Hangi şey ki akla, mantığa, halkın menfaatlerine uygundur, biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. Bir şey akla ve mantığa, milletin çıkarlarına, İslam’ın çıkarına uygunsa, kimseye sormayın, o şey dinidir. Eğer bizim dinimiz akla, mantığa uygun düşen bir din olmasaydı, en mükemmel din olmazdı’’. Bak. Atatürk’ün bütün eserleri.C.15.Sa.218-219. Ayrıca Prof. Dr. Haydar Baş. Hoş geldin Atatürk. Sa.548.

Kıymetli okuyucularım
Devlet adamları siyasi ikbal ve siyasi rant uğruna ‘dinimiz İslamiyet’i perde olarak kullanmak isteyenlere asla müsaade etmemeli, kendileri de bu oyuna gelmekten kaçınmalıdırlar. Bu sefil ve çirkin olayı canlı tutmaya çalışanlar hala mevcuttur. İşte şu veya bu şekilde , dandik ve ispatsız yöntemlerle Atatürk’e dil uzatanlar bunun açık örnekleridir. Tarihi okur ve araştırırsak bunun çok örneklerini görme imkanına kavuşuruz. Bu şarlatan takımları, devamlı olarak ‘’yürüyen arabaya binmeyi prensip edinmişlerdir. Bu yüzden her zaman iktidarların yanında görünmüşlerdir’’. Mesela 1979’ın Ramazan ayında ‘’fetö’’ denilen kişi, kendisine sorulan bir soruya şu cevabı vermiştir. ‘’Domuz da haramdır, ayı da haramdır. Her ikisini de tesirsiz hale getirinceye kadar, domuzun eve girmemesi için, ayıyı kapıya nöbetçi tutucaz’’ diyerek AP(Adalet Partisi)’ne dolayısıyla Süleyman Demirel’e oy atma sebebini izah etmiştir. Bu bağlamda devlet adamlarımızın çok duyarlı ve çok hassas olmaları zorunludur. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un TBMM’de yapmış olduğu konuşmada dediği gibi ‘’Dilli düdüklere ve şakşakçı hödüklere’’ karşı dikkat etme mecburiyetimiz vardır. Not. Akif bu şiiri TBMM’de kendisini tenkit eden ve bolca alkışlanan bir milletvekiline karşı söylemiştir.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.