SON DAKİKA
Hava Durumu

DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI VE DİYANET

Yazının Giriş Tarihi: 10.10.2019 20:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.10.2019 20:54
Eğer bir şey gerçekten çok sevilirse ona kavuşmak ve ona sahip olmak için, buna mani olan ve onun kaybına sebep olan her şeye düşman olunur. Bu bağlamda çağımızın en korkunç ve en kirli hastalığı paraya olan sevgidir. Para uğruna kardeşler kardeşe , Milletler Milletlere düşman olmuşlardır. Bu kirli yapılan ozanın tarihi çok eskidir. Bu iğrenç ve vahşi yapılanmanın karşısında duran tek alternatif ise Semavi dinlerdir. Yani Allah’ın buyruklarıdır. Nemrutların, Firavunların, Kanunların, Ebu Cahillerin zulümlerinin ve işkencelerinin altında yatan ürkütücü sebep budur. Halbuki şanlı Peygamberimiz ve onun dostları Mekke’den Medine’ye Hicret ederlerken dünyaya ait her şeylerini geride bırakmışlardı. Hatta Allah Rasülü’ ne teklif edilen her şeyi geri çevirmesi çok anlamlıdır. Bu tekliflerin arasında Devlet başkanlığı , kilosu kadar altın ve bölgenin en güzel kadın ve kızları, istediği kadar  hizmetçiler vardır. Deve sürüleri , koyun sürüleri ve daha nelerde , neler. Ancak şanlı Peygamberimiz şöyle haykırıyordu. ‘’ Bir elime güneşi, bir elime ayı verseniz bile, Allah’a yemin ederim ki davamdan vazgeçmem’’ diyordu. İşte iman , işte ülkü ve işte idol , mefkure budur. Onun yolunu takip eden İmamı Azamlar onun için şehit olmuşlardır. Başta Din görevlilerimiz, diyanet personeli, olmak şartı ile Müslümanların örnek alacağı model Allah Rasulü olmalıdır. Bu misyon çok önem arz eder. Öyle ya , Allah’a şirk ve ortak koşmak yok. Hırsızlık yok , haksız yere adam öldürmek yok , iftira yok , zulüm yok, yolsuzluk yok, Adalet- i ihanet yok , rüşvet yok , torpil yok , kula kulluk yok. Bağlı olunan dava candan, maldan , dünyadan  ve içindekilerden daha kıymetli. Her iş istişare ile yapılıyor. İsraftan kaçınılıyor. Yanlış ve haksızlıklara asla yatakçılık yapılmıyor. Batı’ya kesinlikle geçit verilmiyor. Peki Diyanet bu bağlamda ne yapıyor ? Mesela 4 Ekim Cuma günü Profesör Mustafa Karataş misafir olduğu bir TV kanalında rezaleti seyrettim. Hala mezar etrafında , sözüm ona Zikir adı altında tepinen, türbeye adam hapsederek hasta tedavisi yapanlar var. Bu şarlatanlar niçin ve nasıl ortam buluyorlar. Devletimizi yönetenler , ilgililer 28 şubatlardan, 12 martlardan , 15 temmuzlardan ders almadımı. Üç beş çay uğruna bunlar niçin serbest bırakılıyor. İç işleri Bakanlığımıza bağlı birimler ve Diyanet teşkilatının çalışanları işbirliği içinde bu rezaletlere son verseler iyi olmazmı diye bunları yazıyorum. Tekrar geç kalmayalım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.