Kıymetli okuyucularım
"İşlerin en kötüsü (din adına) sonradan uydurulanlardır (yani bi’atlardır). Bi’atlar dalalettir" buyuran sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bizleri uyarmıştır. Onun vefatından sonra ortaya çıkan ve sünnete aykırı (muhalif) olarak icat edilen ibadet ve inanışlara davranışlara biat denilmektedir. Bu uygunsuz ve dinden olmayan dinin aslını bozmak gibi kötü niyet ya da cehaletten kaynaklanan yahut İslam öncesinden kalan geleneklere bağlılıktan veya daha çok sevap kazanma düşüncesinden doğan bu hareket tamamen yanlıştır ve din adına çirkindir. "Efendim yıllardan beri böyle gelmiş kime ne zararı olmuş. Milletin dinini biz mi düzelteceğiz? Bırakın başımıza iş almayalım" diyenlerin mantığı din adına daha ağır bir bi’attır.
Kıymetli okuyucularım
Her dönemde ciddi ve samimi ilim adamları, güvenilir alimler bi’atlara karşı çıkmıştır. Çünkü dinden olmayan bir şeyi dindenmiş gibi göstermek dinde olan uygulamaların kaybolmasına sebep olmaktadır. Şanlı Peygamberimiz (s.a.v.) ne zaman bir topluluk (Bir Müslüman grubu) bir biat uydurursa icat ederse onun karşılığında bir sünnet (Peygamberimizin uygulaması) kaldırılır. Sünnete bağlı kalmak biat uydurmaktan daha hayırlıdır" buyurmuştur. Bak İbn-i Hanbel IV. 105. Ay. Diy. Tak. 22 Ağustos 2021 Pazar.
Kıymetli okuyucularım
Günümüze baktığımızda bir sürü biatla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Mesela cuma namazında farzdan sonra kılınan Zuhri Ahir ve vaktin sünneti olarak kılınan 6 rekât namaz. Mesela kadınların cuma namazından muaf tutulması... Mesela kadınların cenaze namazına katılmaması… Halbuki en az bir erkeğin veya kadının cenaze namazını kılması Farz-ı Kifâye yerine geçmiş olur ve görev tamamlanır. Çok önemli olan bir konu da şudur mesela Peygamberimizin yiyip içmesi giyinmesi sakal bırakması bıyığını kısaltması kırkması gibi işler güzel hareketlerdir bunları yapmak Peygamberimize hürmetin ifadesidir. Ancak terk etmek de terk eden şahıs için bir cezayı yahut kınamayı gerektirmez. Birileri çıkar da bunlar dinin kesin emri diye fetva verir dağıtırsa dinen olmayan bir biat icat etmiş olur. Bak. İslam Hukuku Sayfa 41 Prof. Dr. Muh. Eb.Zehra
Kıymetli okuyucularım
Vahdet (Birlik) dini olan İslam’ı çeşitli iç ve dış baskılarla ya da şahsi çıkar ve menfaatlerle yahut ideolojik saplantılar ile yıpratmak isteyenler tarih boyu varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu konuda konuşması ve açıklama yapması gerekenlerin susmaları düşündürücüdür. Din adına yapılan yanlışları Müslümanlara anlatması kamuoyu ile paylaşması gereken kurum hiç kuşkusuz Diyanet İşleri Başkanlığı'dır. Ne için susuluyor ne için doğrular anlatılmıyor? Yanlışlardan geri dönülmüyor? Cidden merak konusudur. İktidara göre tavır alanlar şu gerçeği bilmelidir. Allah'ın dini İslam bakidir. İktidarlar ise geçici ve değişkendir. İmam-ı Azam'ın hücredeki şahadeti unutulmamalıdır. Geç de olsa yanlışlardan dönerim biatlardan kurtulalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zekeriya Kılıç
DİN ADINA YAPILAN YANLIŞLAR VE SUSANLAR
"İşlerin en kötüsü (din adına) sonradan uydurulanlardır (yani bi’atlardır). Bi’atlar dalalettir" buyuran sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bizleri uyarmıştır. Onun vefatından sonra ortaya çıkan ve sünnete aykırı (muhalif) olarak icat edilen ibadet ve inanışlara davranışlara biat denilmektedir. Bu uygunsuz ve dinden olmayan dinin aslını bozmak gibi kötü niyet ya da cehaletten kaynaklanan yahut İslam öncesinden kalan geleneklere bağlılıktan veya daha çok sevap kazanma düşüncesinden doğan bu hareket tamamen yanlıştır ve din adına çirkindir. "Efendim yıllardan beri böyle gelmiş kime ne zararı olmuş. Milletin dinini biz mi düzelteceğiz? Bırakın başımıza iş almayalım" diyenlerin mantığı din adına daha ağır bir bi’attır.
Kıymetli okuyucularım
Her dönemde ciddi ve samimi ilim adamları, güvenilir alimler bi’atlara karşı çıkmıştır. Çünkü dinden olmayan bir şeyi dindenmiş gibi göstermek dinde olan uygulamaların kaybolmasına sebep olmaktadır. Şanlı Peygamberimiz (s.a.v.) ne zaman bir topluluk (Bir Müslüman grubu) bir biat uydurursa icat ederse onun karşılığında bir sünnet (Peygamberimizin uygulaması) kaldırılır. Sünnete bağlı kalmak biat uydurmaktan daha hayırlıdır" buyurmuştur. Bak İbn-i Hanbel IV. 105. Ay. Diy. Tak. 22 Ağustos 2021 Pazar.
Kıymetli okuyucularım
Günümüze baktığımızda bir sürü biatla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Mesela cuma namazında farzdan sonra kılınan Zuhri Ahir ve vaktin sünneti olarak kılınan 6 rekât namaz. Mesela kadınların cuma namazından muaf tutulması... Mesela kadınların cenaze namazına katılmaması… Halbuki en az bir erkeğin veya kadının cenaze namazını kılması Farz-ı Kifâye yerine geçmiş olur ve görev tamamlanır. Çok önemli olan bir konu da şudur mesela Peygamberimizin yiyip içmesi giyinmesi sakal bırakması bıyığını kısaltması kırkması gibi işler güzel hareketlerdir bunları yapmak Peygamberimize hürmetin ifadesidir. Ancak terk etmek de terk eden şahıs için bir cezayı yahut kınamayı gerektirmez. Birileri çıkar da bunlar dinin kesin emri diye fetva verir dağıtırsa dinen olmayan bir biat icat etmiş olur. Bak. İslam Hukuku Sayfa 41 Prof. Dr. Muh. Eb.Zehra
Kıymetli okuyucularım
Vahdet (Birlik) dini olan İslam’ı çeşitli iç ve dış baskılarla ya da şahsi çıkar ve menfaatlerle yahut ideolojik saplantılar ile yıpratmak isteyenler tarih boyu varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu konuda konuşması ve açıklama yapması gerekenlerin susmaları düşündürücüdür. Din adına yapılan yanlışları Müslümanlara anlatması kamuoyu ile paylaşması gereken kurum hiç kuşkusuz Diyanet İşleri Başkanlığı'dır. Ne için susuluyor ne için doğrular anlatılmıyor? Yanlışlardan geri dönülmüyor? Cidden merak konusudur. İktidara göre tavır alanlar şu gerçeği bilmelidir. Allah'ın dini İslam bakidir. İktidarlar ise geçici ve değişkendir. İmam-ı Azam'ın hücredeki şahadeti unutulmamalıdır. Geç de olsa yanlışlardan dönerim biatlardan kurtulalım.