Sevgili okuyucularım… Belli zaman ve belli dönemlerde olmadık bir biçimde cemiyetimizi ve başata samimi Müslümanlar olmak üzere insanlarımızı meşgul eden ve şüpheye düşüren sapıkların piyasaya çıktığını hepimiz biliriz. Bir dönem başkentin göbeğinde ellerinde bastonları, sırtlarında cüppeleri ve malum sakalları ile boy gösterenleri hala unutmadık. Benim ‘sallabaşlar’ diye tabir ettiğim bu tiplerle ilgili daha sonraki yıllarda basında çok enteresan yorumların çıktığını hepimiz biliriz. Hatta bir ara Mekke’de hac görevimizi ifa ederken konuyla ilgili bir emniyet şube müdürümüzün anlattığı şu hadiseyi hiç unutmuyorum: “Yahu hocam operasyonu yöneten şube müdürü arkadaşımıza seninki şu telefonu ediyor: ‘Müdür bey ben soyunalı on dakika oldu, üşümeye başladım. Ya baskını yapın ya da yanımdaki beni ısıtsın.” Peşinden baskınlar oluyor, malum görüntüler ortada dolaşıyor. Bir takım fırsatçı dandik beyinler de dinimizi yerden yere vuruyor. Bu günlerde ise bakıyoruz bir sahte çıkıyor, Afrin’deki şehitlerimizin şahadetlerinin caiz olmadığını söylüyor. Bir başka sahtekâr çıkıyor, elini öpenlerin cennete gideceğini ağlayarak söylüyor ve “Keşke otuz, kırk elim olsa da herkes öpseydi” diyor. Başka birisi çıkıyor, meleklerin cehenneme götürdüğü bir insan dese ki “Ben falan tarikatın, falanca kolundanım”, melekler onu cehenneme götürmezler bırakırlar. Bir diğeri çıkıyor; yorgan, yatak, battaniyede tahrik edici, gıcıklayıcı şeylerin olamaması gerektiğini, asansörde bulunan bir kadın ve bir erkeğin zina yapmış olacağını anlatıyor. Bu ve bunlara benzer onlarca saçmalık. Ben emekli müftüyüm. Yurt dışında ve yurt içinde birçok yerde vaaz yaptım, konferanslar verdim. Saçmalayan çok adam gördüm amma bu zındık takımının ifadelerine hiç rastlamadım. Tabii Mustafa kemal’e küfreden, keşke Yunanlılar galip gelseydi diyenler bunların ilavesidir. İnsanın bir anda, af buyurun, “Hadi oradan ...” diyesi geliyor. Tabii bu oyunlar boşuna sergilenmiyor. Birileri her zamanki gibi boş durmuyor. Onun için diyorum ki, ilgili ve yetkili devlet adamlarımız ve birimler bu tiplere asla izin vermemeli ve müsaade etmemelidir. Diyanet İşleri Başkanlığımız da “İmamlara emri vaki ile para toplatıyorlar” diyen imam hakkında soruşturma açacağına bu zındıklarla ilgilense daha iyi olur diyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde cinsi hayat, cinsi duygu ve cinsiyet eğitimi; cinsi hayat ve yasaklarla ilgili yazılarımı sizlerle paylaşacağım. Allah sapıklara ve satılmışlara fırsat vermesin. Yeni Şerif Hüseyinler türetmesin. Âmin.