İnsan görünümlü iki ayaklı vahşilerin, zalimlerin, namussuzların elleri altında aç, susuz kalan masum ve savunmasız insanların dramı nasıl izah edilebilir ki. Açlıktan ölmemek için leş yemeye mecbur olan garibanlar, iffet ve haysiyetlerini korumak için yaylarının kirişi bittikçe, kadınlarının saçlarını kiriş yaparak yurtlarını koruyan şerefli insanlar nasıl olmuş da böyle bir sonuca müstahak olmuşlar. Konuyla ilgili Meydan Larusse, Cumhuriyet ve Hayat Ansiklopedisinin KARTACE maddesine bakabilirsiniz. Tarih boyu Peygamberler silsilesine kalkan eller, kutsallara karşı girişilen alçakça cüretler, Hz. Ömer’e saplanan hançer, Hz. Osman’a kalkan kılıç, Hz. Ali ve oğulları Hasan ve Hüseyin’e yönetilen adi ve iğrenç kardeş saldırılarının neden ve niçin olduğu hesaba katıldı mı? Kana doymayan zalimler adeta insanları ölüme çağırıyor. 1912 yılının toplu savaşları, 1914’te bittiği zaman 158 bin kilometre karelik toprak parçası, 6 milyondan çok nüfusun etkilendiği ve el değiştirdiği malumdur. Birinci Dünya Savaşı’nda 16 ülke savaşmış, 1 milyar 170 milyon 735 bin kişi savaştan etkilenmiştir. 65 milyon 600 bin akset fiilen savaşa katılmıştır. 9 milyon 323 bin kişi ölmüştür. 38 milyon 481 bin insan kaybolmuştur. İnsanlık tarihinin en kanlı savaşlarından olan ikinci dünya savaşında 57 millet savaşmış, 36 milyon insan can vermiştir. 6 Ağustos 1945 sabahı Hiroşima’da patlatılan ilk atom bombası 66 bin kişinin ölmesine 40 bin kişinin yaralanmasına, Nagazaki’deki bomba ise 27 bin kişinin ölmesine, 40 bin kişinin yaralanmasına yol açmıştır. Olumsuz tesirleri hala devam etmektedir. Bu insanlar, bu zalimler dünyanın sulh ve barış içinde yaşamasını niçin istemiyorlar diye sormak gerekmez mi? İnsanlık bunca tecrübeler geçiriyor, yine de aydınlık ve huzur içinde yaşamak için adım atmıyor. Savaş oyunları, kutuplara ayrılan dünyada devam ediyor. İnsanı ve insanlığı öldüren yeni silahların imalatına hızla devam ediliyor. Bir taraftan da bunları depoluyorlar. NATO, Birleşmiş Milletler, Varşova Paktı, Katil Amerika’nın öncülüğünde sanki üçüncü bir dünya savaşına hazırlanıyor. Suni kavgalar ve harpler çıkararak yeni silahların denenmesi buna işaret ediyor. Savunmasız, garibanlar kobay gibi kullanılıyor. Bu kahpelerin son oyunları ise Kudüs’ün başkent ilan edilmesidir. Dünya barışına hunharca saplanan tehlikeli hançer Kudüs ve Mescidi Aksa’dır. Yazık oluyor insanlığa, yuh olsun böyle katil medeniyete. Bu ateşle oynamalar insanlığa çok pahalıya mal olacaktır. Kabilin İlker ve tecrübesiz silahı ancak Habil’i öldürmüştü. Modern Kabiller dünyaya dehşet veriyor. Neredesin zavallı barış, neredesin zavallı insanlık. Silkin ve kendine gel. Katiller, hainler meydanı boş bulmasın.