Uyan ey insanlık uyan ey dünya. Uyanda hakikatleri gör. Gör ki hormonlu, cilalı, silikonlu yalanlardan ve palavralardan uzaklaşda doğruları bul. Cahiliye devri denilen ve insanlığa reva förülen zalim ve sefil uygulamalar bugün için had safaya ulaşmıştır. Kuranın tarifiyle “Ebter” denilen alçakça uygulamalar pirim yapmaktadır. Aklın ve insanlık düşüncesinin aldatıldığı 1789’daki  “İnsan ve yurttaş hakları” demeci ile, 1948’de yayınlanan “ İnsan hakları evrensel beyannamesi” sizce ne değiştirdi. Sadece bir hiç ve ve bir fiyasko. İnsanlık gerçek teminatını ve insan haklarını İslamda bulmuştur. Cılız ve cüce prensipler insanlığı perişan etmiştir ve etmektedir. Allah Resulünün “Mekkede yerli olsun, yabancı olsun, zulme uğramış kimse bırakmayacağız, zulme meydan vermeyeceğiz. Mazlumlar, zalimlerden haklarını alıncaya kadar, mazlumlarla beraber hareket edeceğiz. Denizlerde su kalmayıncaya, Hira ve sebir dağları yerinden kopup, silininceye Kabeye istilam ibadeti ortadan kalkıncaya kadar ahdimizde sebat edeceğiz.” Bakınız. M. Asım Köksal: Hz Muhammed (s.a.v) ve İslamiyet (Mekke devri) irfan yayın evi İst. 1966 Sayfa 89.92 Bu karar 20. Yüzyılın insan kasapları tarafından alınmamıştır. “Yetim, öksüz (Emin Muhammed) olduğu ve daha sonra  (Nebi, Resül Muhammed olmaya namzed) bulunan şanlı peygamberimizin “Fil yılı” denilen senede, dedeleri Haşim ve Muttalibin de katıldığı Mekkeli büyükler toplantısında (Hılf-ül Füdul)  da alınmıştır. Takriben 1499 yıl önce. Cehalet devrinden “Asrı Saadet” denilen Mutluluk ve huzur asrına oradan sahabe döneminde kana, kana yaşanılan mutluluk, Emevi dönemindeki bazı kirli vahşetler, Abbasiler, Büyük Selçuklular, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu bunlar arasındaki bitişik devirler. Halen insanlığın özlemini çektiği ve kucaklamak istediği mutlu dünya hasreti. Süper devletler denilen güçlerden, küçük devletlere kadar o sözde “Balkan savaşlarında ve 2. Dünya savaşı ile 1. Dünya savaşında 86 milyon insanın öldüğünü bilmiyorlar mı?” Habil ve Kabil kavgasından sonra bugüne kadar insanoğlunun Allahın huzurunda vereceği en büyük borç faturası belki de “Hiroşima ve Nagazaki hesabı ile Çanakkale’nin hesabıdır. Görüyorlar ki dünyada cehalet devamlı büyüyor. Blokların savaşı ile ferdi günahtan kolektif günaha geçildi. Mevzi saldırıları toplu saldırıya dönüştü. Macaristan, Kore, Vietnam, Suveyş, Hint yarım adası, Çekoslavakya, Kıbrıs, Ortadoğu, Eritre, Kamboçya, Afganistan ve bugünkü Suriye ile Filistin.”
Uzay çağıymış, Bilim çağıymış vallahide billahi de yalan…
DEVAM EDECEK…