Kıymetli okuyucularım,

Devlet milletin teşkilatlanması demektir. O asla milletten ayrı düşünülemez. Devlet şuuruna sahip olmadan millet olunmaz. Bir cemiyetin, bir toplumun’’ millet adını alabilmesi için ya fiilen bir devlete sahip olması, yahutta en azından bir devlet kurma ülküsü taşıması şarttır’’ Türk milleti açısından devlet bir milletin teşkilatlanarak kendi sosyo kültürel, ekonomik, politik ve siyasal alanda varlığını hür, şerefli, mesud, adil olarak, varlığını hür bir şeklilde teminat altına almasıdır. Türk islam ülküsünde devlet’’ Liberalizme, Faşizme ve Komonizme karşıdır. Miili bir varlıktır. Birtek şefin veya şeflerin tekelinde değildir. Devlet’’Allah tan başka ilah yoktur diyen bir milletin, hür iradesini ortaya koyan mukaddes varlıktır’’. Devlet, zulme, adaletsizliğe karşıdır.

Kıymetli okuyucularım son zamanlarda’’ devletin ve milletin içine sızan maskeli şebekeler bir hasyli çoğaldı. Onları himaye edenlerin sayıları da arttı. Sokaklar korkulu hal almaya başladı. Samuray kılıçlı züppeler döner bıçakları, palalar,sustalılar,otomatik silahları,pompalı tüfekler,tabancalar,kol kıran sopalar, baltalar,satırlar ve neler neler. Sokak zibidileri iş yeri basıkınları, soygunlar, hırsızlar, sarhoş sürücüler, şehit olan polisler, yayların üzerine sürülen arablar. Devlet bu olmasa gerek. Kutsal devlet ayaklar altına alınmamalı. Güvenlik güçleri bile zor durumda kalıyor. İnsan merak ediyor’’ Kim bu reziller, kim bu alçaklar, nerede hükümet, nedere bu devlat. Sayın iç işleri bakalığı ile sayın adalet bakanlığı ne için susuyor? Artık milletin canına tak dedi. Yoldan önce huzur lazım. Gidişaat yanlış. ‘’ Adli kontrol şartı ile serbest’’ sözü çok demode oldu. Adalet açıktan çiğneniyor. Vezir olacak yerde rezil oluyor. Amma ‘’ bu millet sizi bir tanısa bir şahlanırsa sizi haklar alçaklar’’ diyen  ağabimizin ruhu şaad olsun…