SON DAKİKA
Hava Durumu

DEMOKRASİYİ YOZLAŞTIRANLAR VE SİYASİ PARTİLERİN DURUMU

Yazının Giriş Tarihi: 13.08.2020 17:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.08.2020 17:14
Türkiye’de siyaset hastalıklı hale gelmiş. Sağlığına yeniden kavuşması için mutlaka reforma yani tedaviye ihtiyacı var. Öncelikli olanlar ise siyasi partilerdir. “Beni seçeni bende seçerim” mantığı tamamen çıkarcı, menfaatçi kulis çalışmalarına dayalı bir hal almıştır. Entrikalar, lobicilikler, hatta parti içi komitecilikler iç içe girmiştir. Böylece tüm ipler lidere bağlanmıştır. Parlamentolar, meclise giren milletvekili parlamenterlerin değil, partilerin, partiler de liderlerin avuçlarının içindedir. Emri hak yani ölüm gelmez ise, bir de askeri darbe olmazsa liderler koltuğu bırakmıyorlar. Yakın siyasi tarihimizde bunun örnekleri çoktur. Geçmişte Güngör Mengi’nin bir sözü vardır; “Demokrasi su gibidir. Kullanmasını bilenler için berekettir. Kullanmasını bilmeyenler ise sele, felakete dönüşür, musibet getirir” diyor. Konuyla alakalı birçok gazete ve dergilerde yazılar çıkmıştır. Türkiye’de hala “Lider Sultası” hâkimdir. Parti içi demokrasi maalesef yoktur. 31.10.1999 tarihinde, Akit Gazetesi’nde, Mehmet Emin Kazancı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in şu sözünü hatırlatıyordu. “Milletvekilleri halk seçmiyor, liderler seçiyor. Demokrasinin önündeki en büyük engel siyasi partiler yasasıdır. Burada Sayın Cumhurbaşkanı haklıdır. Partiler mutlaka demoratlanmalıdır. Siyasi Partiler yasası değişmeli ve liderler sultası son bulmalıdır. İşte ordu MHP Milletvekili Cemal Enginyurt’u partisinde ihracı bunun çok açık örneğidir. Daha doğrusu partilerde siyaset mutlaka halka, millete inmelidir. Partilerde lider hâkimiyeti son bulmalıdır. Liderlerin parti üzerindeki verasetleri tartışılamıyor. Sanki lider masum ve suçsuz. Öyle olunca bunun adı demokrasi olmaz. Olsa olsa feodal bir yapı ve feodal bir müessese olur.” Bakınız 19. Dönem Erzurum MHP Milletvekili olan ülkücü, maliyeci ve iktisatçılar genel başkanlığında bulunan, bir dönem Milliyetçi Çalışma Partisi genel başkan yardımcılığı yapan Rıza Müftüoğlu’nun kaleme aldığı; “Demokrasiniz ve Kralları” adlı eserin 28. sayfası

Basında çıkan binlerce makale vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kütüphane ve dokümantasyon müdürlüğünden alınan 1997 ve 2006 tarihine kadar 8565 sayfalık makale, demeç ve söyleşilerden seçilen yazıların adedi, bugün için on binlerce sayfayı geçmiştir. Gelinen noktada sistem yetersizdir. Gelecek kuşaklar yapılan bu hataları affetmeyecektir. Hatta birçoğu da hakkını helal etmeyecektir. Aslında Türkiye’de “Demokrasiyi geliştirme fonu” adı altında bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Partilere yapılan hazine yardımları, “Parti Demokrasisi” haline gelmiştir. Maddi yönden beslenen siyasi partiler bu çarpık sistemden bir türlü kurtulmak istemiyorlar. Çünkü sistem işlerine geliyor. Çileyi, cefayı ise millet olarak bizler çekiyoruz. Haklarımızı da helal etmiyoruz.

Devlet Türk Milleti’nin kutsalıdır. Devlete saygı yoksa millete de saygı yoktur. Oynanan oyun ise şudur. Bazılarına göre kutsallar, geçim ve rant aracıdır. Bol para, geniş imkânlar ve sınırsız çıkar ve çevre, zaman zaman yüce dinimiz de bu bağlamda kullanılmaktadır. Bunları kullar da, Allah da biliyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.