Anayasada Cumhuriyetimizin vasıfları sayılırken; “Demokratik,  laik, sosyal bir hukuk devletidir” tabiri vardır. Bu vasıflar şimdiye kadar gerçek manada tatbik edilmemiş ve hayata geçirilmemiştir. Nevzat Köseoğlu’nun tabiriyle, “Eyleme dönüşmeyen” tatbik sahasına konulmayan, inanç haline gelmeyen fikirler, kafamızın konforu olarak kalmaktadır. Bu bakımdan demokratik tavırlı insan yetiştirmek için eğitime vurgu yapılması lazımdır” diyor nokta. Bülent Arınç ise şu cümleyi kuruyor; “Sivil ve siyasal özgürlüklerin güvence altında olması ‘demokratik Hukuk Devleti’nin vazgeçilmez şartıdır. Bu bağlamda şiddet kullanmaya açıkça teşvik biçiminde olmadıkça her türlü düşüncenin açıkça ifade edilmesi ve söylenmesi lazımdır. Böylece siyasi partilerin tabi olacakları sistemin sendikaların sivil toplum örgütlerinin derneklerin hangi özgürlük içinde olacakları belirlenmelidir” diyor.
Bu konularla ilgili birçok hukukçu, bilim adamı ve siyasetçi görüş bildirmiştir. Bunların bazıları şu isimlerden oluşmuştur:
Burhan Kuzu, Nevzat Yalçıntaş, Recep Yazıcıoğlu, Mehmet Paçacı, Abdullah Gül, Ali Bardakoğlu, Ali Çoşkun, Hayrettin Karaman, Mustafa İslamoğlu, Mehmet Aydın, Ali Bulaç, Hüseyin Çelik, Cemil Çiçek, Nevzat Köseoğlu, Niyazi Öktem, Soli Özel, Hüseyin Gülerce ve diğerleri… Toplam 42 kişi.
Bu insanlar görüşlerini açıklarken devletin ilgili birimleri sesli ve görüntülü olarak bu toplantıları kayıt altına almıştır. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın tertip ettiği, adına da ‘Abant Platformu’ denildiği ve tartışmanın konusunda “Demokratik Hukuk Devleti” olduğu bu çalışmalar, FETÖ’ nün direktifleriyle yapılmıştır. Uyarılar siyasi ikbal uğruna dikkate alınmamıştır. Demokrasi, siyasete kurban edilmiştir. Mesela I3-(-“002, tarihinde Taha Akyol, Milliyet gazetesinde şu yorumu yapmıştır. “Lider sultanı ve ona yapışık poletbüro mekanizması bütün partilerimizde geçerlidir. Çünkü ağalık, babalık, hakanlık, şeyhlik, başbuğluk, ebedi şeflik, milli şeflik gibi otoriter ve itaatçi geleneklerin…. Hasta demokrasimiz A’dan Z’ye ıslaha muhtaçtır” diyor. Burada, siyaset bilimcisi George Vedel’in şu tespiti karşımıza çıkıyor. “Demokrasi siyasi partiler olmadan yaşayamaz, fakat siyasi partiler yüzünden ölebilir de” sözü ciddi gerçekler taşımaktadır. -II-2002.Türkiye Gazetesi. İsmet Giritli.
Netice olarak hukuk devletinde sosyal düzen esastır. Trafiği kontrol edenlerin, adamına göre, bırakın geçsinler mantığı yanlıştır. Siyaset insan odaklı olmalıdır. Lider ve parti odaklı olmamalıdır…