SON DAKİKA
Hava Durumu

DEDE NİNE ASİLDİ TORUNLAR FOSİL ÇIKTI

Yazının Giriş Tarihi: 16.04.2020 17:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.04.2020 17:44
İstisnaları tenzih ederim. Onlar kaideyi bozmazlar. Can canan olan samimi insanlardan özür dilerim. Onlar bana kızmasınlar. Sözünü ettiğim ‘fosiller’ ikiyüzlü nankörlerdir. 10 Nisan’ı 11 Nisan 2020 Cumartesi’ye bağlayan gece saat 24:00’da başlayan sokağa çıkma yasağının iki saat önceden duyurulması üzerine bir anda sokaklar dolup taştı. Ortalık ana baba günü denilen manzaraya dönüştü. ‘Sosyal izolasyon, maske ve belirlenen mesafe’ unutuldu. İnşallah yanılırız ama belki birçok insana virüs bulaştı. Çirkin manzarayı ekranlardan izlerken irade dışı istemeyerek “Yuh olsun sizlere” dedim nokta. Aklıma rahmetli ‘Paşa’nın Hasan Dayı’ geldi. Uzun süre Yemen’de esir kalmış. Hatıralarını anlatırken “Yusuf Çavuş evladım 14 arkadaş bir at başıyla yedi gün idare ettik. Atın başının derisi öyle güzel bir şekilde insanın ağzını sulandırıyor ki anlatamam’ diyordu. Bir taraftan dağılıyordu. Merhum babam da bizleri gençlik yıllarını anlatırken “Oğlum dut yaprağından, çınar ve gürgen ağacı yaprağından çok lezzetli çorba olur. Çokta yarayışlı besleyicidir’ diyordu. Onların mekanları cennet olsun. Şimdi günümüz insanlarının haline bakın. Bağını koparmış bir şekilde saldırgan duruma gelmiş. Nerede o eski anılarımız. Alsın duvardaki eleği un elesin, hamur yoğursun, ızgaranın altını doldurup ateşi yaksın da ekmek pişirsin. Yapsın bir tencere çorba da ev halkını doyursun. Sonra da Allah’a şükürler olsun. Allah bereket versin, Allah olmayanlara da versin diyerek sofradan kalksınlar. Herkes muslukta ibrikteki suyla ellerini ağızlarını yıkasın ve işinin başına dönsün. Bay fosillerin bunları anlaması çok zor. Zaten anlatanlarda kalmadı. Bir benzetme ve örnek gerekirse şöyle derim, “Varlık ve bolluk var. Var her türlü imkan. Ne kıtlık bilir, ne de yokluk, gezerler hep dükkân dükkân.” Manzara budur. Geçmiş unutuldu. Artık kimse ortaya çıkıp da; “medeni dünya, çağdaş insandan” bahsetmesin. Tam bir acınılacak durum. Şair ne güzel söylemiş; “Yakacak yoktu şubatta kışta, haram da yoktu yediğin aşta. Çalış ilerle, zirveye koş da geldiğin o yeri unutma gardaş.”  Evet geldiğimiz yerler unutuldu. Dağa doğrusu unutturuldu. Bu gidişin sonu hüsrandır. Asr Suresi’nde Rabbimiz ant içerek bizi uyarıyor. “Ant olsun, yemin olsun zamana, Asr’a ki, insanlar gerçekten hüsran ve delalet, ziyan içindedirler. Ancak iman edip de iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı ve (adaleti) tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler ziyan da değildir’ buyuruyor tamam mı bay fosiller.    
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.