Kıymetli okuyucularım.
Yeryüzünde meydana gelen olayların bazıları insan iradesine bağlıdır. Bir kısmı da insan iradesinin dışında gerçekleşmektedir. Güneş sistemi dahil evrenin düzeninin bozulması her şeyin alt üst edilerek yok olması, yok olan ve ölen şeylerin yeniden yaratılıp, diriltilerek ayağa kalkması yani genel bir ölümden sonra, genel bir dirilişin gerçekleşmesi hesap vermek için mahşere doğru yönelmesinin adı Kıyamettir. Kıyametin meydana gelişi aklın imkansız göreceği bir olay değildir. Çünkü evrenin yaratıcısı olan Allah’ın evrendeki düzeni bozması dolayısıyla bugün tabiatı düzenleyen kanunların alt üst olması akıl açısından mümkündür. (Bak İslam İlmihali cilt 1 sayfa 121 Diy. İş. Bşk) Kuran’ı Kerimde kıyametin geleceğinden kuşku ve endişe duyulmaması gerektiğini belirten ve kıyametle ilgili durumları açıklayan pek çok ayet vardır. Mesela Kıyamet Suresi’nin 6-12’inci ayetlerine bakalım: “İnsan kıyamet günü ne zamanmış diye sorar. İşte göz kamaştığı, ay tutulduğu, güneşle ay bir araya getirildiği zaman. O gün insan kaçacak yer neresi diyecektir. Hayır, hayır. Kaçıp sığınacak yer yoktur. O gün varıp durulacak yer sadece Rabbinin huzurudur” buyurulmaktadır.
Kıymetli okuyucularım.
Genel anlamda ahlakın bozulması, dini emirlerin ihmal edilmesi, uyuşturucu ve alkol tüketilmesinin çoğalması haya ve edebin ortadan kalkması, nikahsız yaşamanın (zinanın) çoğalması, ehliyetsiz ve yetersiz insanların söz sahibi olmaları gibi insan iradesine bağlı olarak bir çok hadisenin meydana gelişi, insanlığın kendisine kurduğu pusu ve en çirkin tuzaktır. Adam öldürme, sınırsız cinayetler, dünya malına olan düşkünlük birilerine göre dünya malının bollaşması, binaların (gök delenlerin) çoğalması Ahir Zaman Nebisi (son peygamber) olarak Allah Resulü’nün gönderilmesi, zekat verecek fakirin bulunması gibi nice sosyal rezaletlere insanlık şahit olacaktır. Bunlara kıyametin küçük alametleri diyoruz.
Kıymetli okuyucularım.
Atalarımız: “Gördüğünden değil göreceğinden kork” demişler. İklim değişikliği, muhtelif virüsler, hortumlar, depremler, toprak kaymaları, fırtınalar, keneler, tırtıllar, yangınlar, rüzgarlar, su baskınları, seller ve daha nelerde neler. Ders alıyor muyuz? Hayır. Bilakis saydığımız tüm felaketlere devam ediyoruz. Samimi Müslümanlar, hakiki İman sahipleri kıyametin dehşet ve şiddetinden kurtulmak için onda önce ölümü tadacaklardır. Lokman suresinin 34’ünçü ayetinde: “Kıyamet vakti hakkındaki bilgi ancak Allah katındadır” buyurmaktadır. Burada en çok dikkat etmemiz husus şudur. Kıyametin büyük alametlerinden olan “Güneşin Batıdan Doğması” çok önem arz eder. Çünkü evrenin tek hakimi olan Allah’ın emriyle güneş batıdan doğacak bu müthiş olaydan sonra İman edenlerin İmanı kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir. Bu hadise meydana gelmeden önce “İman” etmek lazımdır. Uzay tiryakileri de buna dahildir. Gökyüzü yarılacak, yıldızlar dökülecek, denizler birbirine katılacak, dağlar çarpışacak, kabirdekiler içindekileri dışarı çıkaracak. İnfitar suresi 1-5’inci ayetle İnsanlık alemi daha çok şeyler görecektir. Her şeyin bir zamanı vardır. Mutlak zamanın sahibi Allah’tır. İmanın sahibi olduğu “izafi” zaman çok cılızdır.