SON DAKİKA
Hava Durumu

CUMHURİYETİN İLANI VE ÖZELLİKLERİ

Yazının Giriş Tarihi: 28.10.2021 15:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.10.2021 15:25
Kıymetli okuyucularım
29 Ekim 1923'te tarihinde ilan edilen Cumhuriyet'i 1933 senesinde Atatürk şöyle tarif etmektedir. "Cumhuriyet rejimi demek demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir." Cumhuriyet Milli iradenin tamamen hayata geçmesinin anahtarı olmuştur. 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi açılmış ondan üç sene sonra ilan edilen devlet şekli ile yetki tamamen millete geçmiştir. Atatürk verdiği talimatlarla ve kendi el yazısı ile cumhuriyetin tanımını şöyle yapmıştır. "Demokrasinin tam anlamı ile ideali milletin tümünün aynı zamanda idare eden durumunda bulunabilmesi hiç olmazsa devletin son iradesini yalnız milletin ifade etmesini ve göstermesini ister. Cumhuriyet'te son söz millet tarafından seçilmiş meclistedir. Millet adına her türlü kanunları o yapar. Millet egemenliğini devletin idaresine katılmasını ancak zamanında oyunu kullanmakla sağlar." Bak. Atatürkçülük Sayfa 41. 1983.
Celal Bayar anılarında Cumhuriyet konusunda şunları yazmaktadır. "Erzurum ve Sivas Kongreleri'nde tohumu atılan milli hakimiyet, milli irade, milli meclis mefhumları nihayet tam semeresini vermiş 29 Ekim gecesi saat 8:30'ta Cumhuriyet ilan olunarak Türkiye'nin zaten Anadolu hareketinin başından beri fiilen Cumhuriyet olan idaresi resmen de Cumhuriyet olmuştur." Bak. Bayar Sayfa 61. 1955.

Kıymetli okuyucularım
Atatürk, "Türkiye devletinin şekli hükümeti Cumhuriyet'tir" kelimesini ilave etmiştim dedikten sonra şöyle devam ediyor. "Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur. Millet hükümetin ayırdığı idare kollarını ve icra vekilleri vasıtasıyla yönetir." Bak Nutuk Sayfa 577. 2017.

Burada çok hassas bir konu karşımıza çıkıyor. Atatürk tek kişinin hâkimiyetini tamamen ortadan kaldırmış ve sona erdirmiştir. Milli iradeyi devreye sokmuştur. Atatürk'ün hayatı incelendiğinde zulme, haksızlığa, istismara ve çıkarcılara karşı her zaman dik durmuştur. Ülkeyi işgal etmeye çalışan emperyalist güçlerle işbirliğine girmeye çalışanlara karşı kesin tavır koymuştur. Padişahta olan yetkileri kendisinde toplamamıştır. Ona göre bağımsızlık fikri Fransız İhtilali'nden alıntı değildir. Çünkü o İslam inancında kulun yalnız Allah'a karşı mesul ve sorumlu olduğuna inanmaktadır.

Kıymetli okuyucularım
Atatürk tehlikeleri gören ve yapılması gerekenleri yapan bir lider bir devlet adamı olarak Türk milletinin gönlünde taht kurmuştur. İngilizlerle işbirliğine giren, Mukaddes dinimizi bile çıkarlarına alet eden sahtekârlardan hesap sormuştur. Milli mücadele raporlarını ve planlarını İngiltere'ye ulaştıran sözde din adamı geçiren Sait Molla gibi ajanların cezalandırılması elbette zorunlu olmuşturm Sait Molla'nın yanında yer alan Said-i Nursi (Kürt Sait)' ten de bahsedilir. İşte 15 Temmuz 2016 ihanetinin mimarı FETÖ denilen kişi bu Saidi Nursi'nin talebesidir. Onun için Cumhuriyet Bayramı iyi anlatılmalıdır. Basit sloganlarla, demeç ve hamasi nutuklar ile geçiştirilmemelidir. Ben Cumhuriyet idaresine, 'Çamuruyet idaresi' diyen ikiyüzlü sahtekarlarla çok uğraştım. Onlar hala vardır. Maskeleri nedense düşürülmüyor. Ne mutlu Türk'üm diyene...
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.