SON DAKİKA
Hava Durumu

CUMHURİYETE NASIL GELİNDİ (8)

Yazının Giriş Tarihi: 07.11.2018 21:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.11.2018 21:23
Milyonların kalbinden ve enerjisinden kuvvet almayan, sadece bir şehre has olan (o şehir İstanbul’dur) demokrasi kavgası çok üzücü ve adi bir darbe ile nihayet bulur. 31 Mart faciası. Kafasının içi siyah, dışı beyaz bir sarıklının peşinden giden ve bir çığ gibi büyüyen o kara kuvvetin “Şeriat isteriz” vaveylası ve anırmaları hürriyet şarkılarını sindirmiştir. Demokrasi ufku yine bulutlanmış ve kararmıştır. Kırılan bunca ümitlerin ne sonu, ne de başı gelmiştir. 1876’dan 1908’e kadar bir nesil geçer. Birileri hala 1908’den 1879’ya yürümenin saçmalığındadır. Sultan Abdülhamit Han (mekanı cennet olsun) devrilmiştir, ama cehalet hala tahta oturmaktadır. Menfaat, çıkar, fitne, fesat halan hükümrandır. Hala asabiyet, tarafiyyet, nesebiyyet ve mezhebiyyet kavgası vardır. Neticede Anadolu’nun son ölüm kalım mücadelesinden sonra halkın bağrından doğan Millet Meclisi kurulur. Bir müddet “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” zihniyeti ve anlayışı hakim olur. Tek parti rejimi altında Cumhuriyet devri başlar. Heyecan doruktadır. Millet adına seçimler yapılır, mebuslar seçilir, kanunlar çıkarılır. Her zamanki gibi millet kime vekalet verdiğini bilmez. Atılan demokrasi nutukları kimseye ulaşmaz. Anadolu halkı sessiz, sakin kağnısının peşinde, kara sobanın başındadır. Olaylar ona fazla bir şey getirmemiştir. Burada bir gerçeği dillendirmek istiyorum. Batılılar Osmanlı’yı daha doğrusu Türk tarihini yazarken daima şu ifadeyi kullanmışlardır. “Göçebe hayatı, çadırlarda yaşamak ve hayvan çobanlığı yapmaktan gelen bir toplum” Halbuki Türk tarihi ve Osmanlı hayvan çobanlığından ziyade insan çobanlığı yapmıştır. Teharet almayı, necaset temizlemeyi bile Batılılara Osmanlı öğretmiştir. Onun cevherinde “Temizlik İmandadır” şuuru yutmaktadır. Onun için bu nankör ve iki yüzlü toplumun anladığı sadece güç ve kuvvettir. Akif’in tabiriyle “Siyasetin kanı servet canı servettir. Zebun küş Avrupa bir hak tanır ki o, kuvvettir” diyor. Mekanı cennet olsun Cumhuriyetimizin kuruluşu ve ilanı ile birlikte başlayan isyanlar, ayaklanmalar, aşiretlerin tahammülsüzlüğü ve din elden gidiyor naraları bazı tedbirleri beraberinde getirmiştir. Düşünsenize bir toplumun yüzde 80’i köy ve kasabalarda yaşıyorsa, bunun da yüzde 90’ı cahil ve okur yazar değilse büyük bir ortamda demokratik idare kurulabileceğine inanmak hayalden öteye geçmez. Çünkü demokrasi kültür işidir. Kültürde aydının vazifesidir. Demokrasiyi saray basmak, baş kaldırmak olarak gören ve öyle tefsir eden şarkın(Doğu) kanlı demokrasiden, garbın (Batı) olgun ve anlayışlı demokratik düzenin  e geçmek kolay olmamıştır… Hala da bu çetin ve girift davalar devam etmektedir..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.