Günümüzün mirasyedi, şükürsüz ve fikirsiz tiplerinin Cumhuriyetimizi anlaması ve anlatması mümkün değildir.  Bunlar dünün Şerif Hüseyinleri’nin, Molla Mustafa Barzanilerinin devamı olan hainlerdir. Daha doğrusu Cumhuriyet düşmankarının onu anlatması, Atatürk düşmanlarınında onu anlması asla mümkün değildir. Tabiri caizse İslama karşı tavır koyan dandik ve kirli beyinlerin İslamı anlatması ve anlaması nasıl mümkün değilse, Atatür ve Cumhuriyet düşmanlarınında onları anlatması mümkün olmaz. “Bugünüm aydınladığını nasıl görüyorum. İstiklal ve hürriyete kavuşacak çok kardeş millet vardır. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen bağımsızlığa kavuşacaklardır.” Mustafa Kemal  bakınız belgelerle Türk Tarih dergisinde 2. Sayfa 96. İstanbul  1968 Milli Şairimiz Merhum Mehmet Akif Ersoy ise şöyle sesleniyor. “Mısır’da on bir yıl kaldım. Fakat on bir saat daha kalsaydım çıldırırdım. Sana halisane bir fikir söyleyim mi: İnsanlık da Türkiye’de,  Milliyetçilik’te Türkiye’de, Müslümanlıkda Türkiyede,  Hürriyetçilikte Türkiye’de Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal’e versin” bakınız Sinan Meydan Atatürk ile Allah arasında İstanbul 2009 sayfa 679. Bu arada şu hatırlatmayı gerekli görüyorum. Rahmetli Akif “Bedrin arslanları bu kadar şanlı idi.” Dediği için küfürle itham edilmiştir. “Irkıma yok izmihlal” sözünden dolayı uğradığı iftiralar hepimizce malumdur. Bu iftiraları atanlar bu bühtanda bulunanlar sözde dindar geçiniyorlar ve bu iftiralarını dindarlık adına yapıyorlardı. Daha doğrusu günümüzün şarlatanlarıydı. “Laiklik yalnız din ve dünya işlerinin biri birinden ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyetini tekeffül etmektir. M. Kemal bakınız Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu Atatürk ve din adamları Türkiye Diyanet Vakfı yayınları 9. Baskı Ankara 2007 sayfa 63. Yine Dr. Yaşar Çolak beyin, Atatürk ve din diyanet dergisi sayı 119 Kasım 2000 sayfa 28-33’te yaptığı şu tespiti görüyoruz. “Atatürk irticayı dinin icaplarına göre samimi, dini bir yaşam sürme şeklinde değil, yenileşme yolunda yürümeye engel olmak, milli egemenlik ilkesini reddederek saltanat ve hilafetin geri gelmesini istemek, din işleri ile devlet işlerinin birbirinden ayırma düşüncesine karşı  çıkarak bundan politik siyasi çıkar sağlamayı amaçlamak şeklinde ortaya çıkan her türlü iş ve davranışa tekabül eden bir kavram olarak algıladığı anlşılmaktadır.” Netice itibariyle Cumhuriyete karşı çıkmak, heykelleri  tekmelemek ve tokatlamak piyonların işidir. Bu şamaroğlanları daima vardır.
DEVAM EDECEK…