SON DAKİKA
Hava Durumu

Çok çaldılar, çok yediler çok -2-

Yazının Giriş Tarihi: 21.12.2022 17:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.12.2022 17:06
Sevgili okuyucularım. Bir millet, bir toplum için geçmişi unutmak tam bir hafıza kaybıdır. Onun için eski defterleri açmak geçmişin rezaletlerini hatırlamak ve hatırlatmak bugünlere ışık tutacaktır. Bu bağlamda eski yolsuzlukların ve hırsızlıkların kimler tarafından nasıl yapıldığı, devletin ve milletin malının pervasızca nasıl yenilip nasıl harcadığına bakmak lazım. Mesela bir dönemde bir ilimizin valisinin hanımı, konağın bahçesinde ki havuzun rengini beğenmediği için zevkine göre ve hoşlandığı renklerle yeniden döşenmesine istemiş. Çini işlemeli karo taşlarıyla havuzu dizayn ettirmiştir. Konu günlerce tartışılmış ve haber olmuştur. Yine bir başka ilimizde adı rüşvete karışan bir valiye balık pazarında alışveriş yapan yaşlı bir dede balığı kuyruk tarafından koklayınca, hanımı ile orada bulunan vali müdahale etmiş ve "Dede balık başından kontrol edilir" dediğinde, dedenin "Vali Efendi başın koktuğunu biliyoruz. kuyruk da korkmuş mu diye bakıyorum" demiş. Fıkralara konu olmuştu.
Kıymetli okuyucularım. 1969'lara baktığınızda ve ondan sonraki yıllarda öyle vurgunlar öyle kaçakçılıklar olmuştur ki dudak uçuklatır. Bazı gazetelerde, "Hamallıktan mafya babalığına" diye çıkan seri yazıları ben unutmadım. Karadeniz sahillerinden kamyonları dolduracak kadar silah ve mermiler motorlardan indirilirken şehirde bir anda elektrikler kesiliyordu. İlgili mercilere telefon edildiğinde, "Umumi arıza. Kusura bakmayın" cevabı veriliyordu. Birkaç gün sonra falan yerden 2 kamyon dolusu silah ve mermi motordan indirildi. Şeklindeki fısıltıları herkes duyuyordu. Bir seferinde ben samimi konuştuğum bir memura, "Abi niye bunlara mani olunmuyor" dediğimde, "Bilmediğin şeyler var. Kimi kime şikayet edeceksin. Ortaklar Devleti temsil ederler" demişti. Daha sonraki yıllarda birilerinin mafya babası bilinen kişilerce yaptırılan lüks binalarda dairenin olduğu bomba gibi gündeme düşmüştü. Burada çok sevdiğim bir hocamın şu sözünü hatırlıyorum, "Oğlum hırsızla ortak olanlara hırsız şikayet edilir mi" demişti.
Sevgili okuyucularım. Ülkemiz yeraltı ve yerüstü varlıkları ile zengin bir ülke. Ancak çalanı, çırpanlı, vurguncusu, soyguncusu da çok olan bir ülke. Kulakları çınlasın İsmail Türüt diyor ya "Devlet malı deniz olta atan atana" cidden Türkiye'de devletin, milletin malına olta atanların sayıları devamlı artıyor. Belki de bu yüzden rüşvet yemediği ve almadığı için sıra arkadaşlarına uyum sağlayamıyor diye, tayini çıkarılan memurlar olmuştur. En hassas kurum olması gereken yerlerde bile kendilerine ayrılan ödeneklerin bitirilmesi için ihtiyaç olmasa da devlet malzeme ofisinden kırtasiye ve eşya alarak, "Ayrılan ödeneği bitirin" talimatları verildiğini iyi bilirim. Onun için diyorum ki çok çaldılar çok yediler. Günlerdir ekranları meşgul eden konuların başında yeni bu çirkin olaylar geliyor. Parakolikler rahat durmuyor, şahsen ben huzursuzum hakkımı da asla helal etmiyorum. "Bizi aldatanlar bizi kandıranlar bizden değildir" Buyuran Şanlı Peygamberimize ve Allah'a onları şikayet ediyorum. Ayrıca beka meselesi mi sefa meselesi mi diye merak ediyorum.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.