SON DAKİKA
Hava Durumu

ÇINGIRAKLI HIRSIZLAR VE ÇINGIRAKLI DEDELER

Yazının Giriş Tarihi: 17.05.2021 17:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.05.2021 17:34
Sevgili okuyucularım. Önce Çıngıraklı Dede ismi nereden geliyor ona bakalım. Şarlatanın birisi muhafazakar, dindar geçiniyor. Giydiği cübbesinin eteklerine çıngırak zil takıyor. "Yürürken böcekler diğer canlılar ezilmesinler zil sesini duyunca kaçsınlar" diyor. Böylece bulunduğu çevrede mükemmel bir güven sağlıyor. Bir gün hazineden çok miktarda bir altın kayboluyor. Sultan Hırsızı bulana ya da ihbar edene bol para vereceğini ilan ediyor. Yalnız yaşayan gariban bir delikanlı, "Sultanım ben bulurum ancak benimde bir şartım var" diyerek, şehrin en işlek caddesine bir tak kurulmasını ve herkesin bu takın altından geçmesini istiyor.
Sultan teklifi kabul ediyor. Ancak bulunmazsa gencin boynunu vurulacağını söylüyor. Genç delikanlı da bu şarta "Evet" diyor. Tak kuruluyor, herkes altından geçiyor. Hırsız ortada yok. Vurulacak bir boyun var. Delikanlı kendisinden emin şekilde soruyor, "Başka kimse yok mu? Herkes geçti mi?" Muhbirler cevap veriyorlar, "Sadece 1 kişi kaldı o da dergâhında oturan mübarek Çıngıraklı Dede" diyorlar. Genç hemen, "Gelsin o da geçsin" diyor. Nezaket kuralları dahilinde Çıngıraklı Dede getiriliyor ve takın altından geçiyor. "Yakalayın, arayın dergâhı! Buldum sultanım, şükürler olsun Allah'ım" diyen genç sevinç çığlıkları atıyor. Zaptiyeler hemen Çıngıraklı'nın dergâhına gidip arıyorlar. Kaldırdıkları her halının, her kimin altından çil çil yüzlerce altın çıkıyor. Hırsız şarlatan, istismarcı meşhur Çıngıraklı dede.
Sevgili okuyucularım. Elbette sultan sözünü tutmuş gence vaadettiği ödülü vermiştir. Sonra da bu tecrübeye nasıl ulaştığını sormuştur. Delikanlı şöyle anlatmıştır: "Sultanım çok güvendiğin bir eşim vardı. Bir gün Tavuklara yem atmaya giderken eşim birden geri döndü ve yaşmağını yüzüne çekti, 'Ne oluyor' dediğimde 'Horoz beni görüyor' dedi. Evden şehre gitmek için ayrıldım ancak kervanı kaçırdım. 'Bir sonraki gün giderim' diyerek evime geri döndüm. Gördüğüm manzara çok vahimdi. Horozdan bile çekildiğini söyleyen eşimin yanında başka birisi yatıyordu. Hemen onu boşadım. Ondan sonra tecrübeye sahip oldum" dedi.
Kıymetli kardeşlerim bu hikâyeyi 1985 yılında müftüler seminerinde Rahmet Ahmet Serdaroğlu hocamız anlatmıştı. Ben de not almıştım. Yer Antalya, Gebizli Eğitim Merkezi. Mekânı cennet olsun. Günümüzde şahit olduğumuz hadiseler, ekranlara yansıyan vurgunlar, itimat kazanmış sosyal hırsızları görünce tam bir benzerlik arz ediyor. Malum her dönemin şarlatanları vardır. Vaziyete göre kimi cübbeli oluyor, kimi kravatlı oluyor. Allah böylelerine fırsat vermesin. Amin amin...
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.