SON DAKİKA
Hava Durumu

Cinayetlere ve intiharlara davetiye çıkaranlar

Yazının Giriş Tarihi: 06.11.2017 21:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.11.2017 21:53
Sevgili okuyucularım.
Çok bilinçsiz bir şekilde ve ucuz kahramanlığa soyunarak cinayetlere, evden kaçmalara ve intiharlara zemin hazırlayanlar zannediyorum zerre kadar toplum psikolojisini bilmiyorlar. Her gün kadın cinayetleri, evden kaçan kızlar, kocasını aldatanlar, hanımını başkalarıyla kandıranlar ve daha neler neler. Üstelik bunlar islam toplumunda, müslüman geçinen ana babanın çocukları. Her toplumun dinamikleri vardır. Bunların başında vatan, millet, bayrak ve namus kavramları gelmektedir. Belki bin yıldan beri Anadolu’da ve Müslüman Türk Toplumu’nda ‘Ataerkil aile’ kavramı devamlı olarak geçerliliğini korumuştur. Biraz gerilere giderek ‘Aşiret reisleri, Yörük beyleri, ağalıklar, çeri başları’ hepsi erkeklerden meydana gelmiştir.  Çok nadir olarak ‘Hanım ağalara’ rastlamak mümkündür. Her ne kadar kağıt üzerinde ortak mesuliyetten bahsedilse bile, uygulamada evin reisi erkektir. O mesuliyetin gereği maddi, manevi bütün yükümlülükler erkeğin omzundadır. Bu demek değildir ki erkek hanımına zulmetsin, dövsün, vursun, bağırsın, çağırsın, istediği zaman kapı dışarı atsın, istediği an babasının evine göndersin. Böyle bir anlayış müslümanın aile hayatında yoktur ve olamaz. Ancak bazı gafletler ve cehaletler, örf denilen çirkin adetler yuvalarımızı adeta tehdit ediyor. Ne yüce dinimiz islamın, ne de beşeri hukukumuzun emir ve tavsiyelerini toplumumuz bilemiyor. “Tavşana kaç, tazıya tut” diyen, odak noktaları ise önce karıştır, sonra barıştır formülü ile gençliğimizi zehirlemeye devam ediyor. Örnek vermek gerekirse bir kızımızla bir oğlumuz birbirini severse ve dürüst bir evlilik adımı atacaklarsa ananın, babanın, ağabeyinin, dayının, halanın, teyzenin rızası aranmaz. Sadece şafi mezhebinde babanın ve dedenin rızasını istemek övülmüş ve tavsiye edilmiştir. Kız istediği gence verilmiyor, zorla başka birisiyle evlendiriliyor. Sonunda ya intihar, ya kocasını aldatma, ya da eski gönül verdiği birisiyle kaçma gerçekleşiyor. Sonunda cinayetler, düşmanlıklar baş gösteriyor. Ağabeyi ya da erkek kardeş istemezse kız istediğine verilemiyor. Bütün bunlar toplumda üzücü hadiseleri körüklüyor. Kaldı ki islam dininde “Sizin en hayırlınız eşlerine hayırlı olanınızdır” emri açıktır. Koca hanımını korumakla, bakmakla yükümlüdür. Ne yazık ki şimdi düğün olmadan bile ‘Takı ve mobilya’ alınırken kız tarafının halası, teyzesi, ablası, yengesi ve ne kadar yakını varsa hepsi pazarda. Sorarsanız müslüman aile. Tek kelimeyle yazıklar olsun demekten ileri gidemiyoruz. Bırakın o gençleri takılarını da, mobilyalarını da 20 dakikada alırlar. Siz mi takacaksınız, siz mi yuva kuracaksınız. Utanmıyor musunuz diye içimizden haykırmak geliyor. Sonunda ekranlardaki gözyaşları bitmiyor. Suçlu kim sorusuna bir sonraki yazımda inşallah devam edeceğim.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.