Kıymetli okuyucularım
Toplum olarak psikolojik sıkıntılarımız, ekonomik sıkıntılar gibi bizleri etkiliyor. Kim doğru söylüyor, kim yalan söylüyor, belli değil. Televizyon kanalları, gazeteler, sosyal medya, siyasi partilerin yetkilileri, bürokratlar ve milletin vekilleri kime inanacağımızı bilemiyoruz. Rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti'nin 20 Haziran 1973 yılında yazdığı milli gazetede yayınlanan şu şiiri aklıma geliyor:
"Dünya bir hoş olmuş arkadaşlar bir hoş. Sabahtan akşama kadar koş Allah'ın koş. Para para etmez biter azıklar. Herkime başvursan seni kazıklar. Maaşlar arttıkça fiyatlar artar. Yetkililer insanı baremle tartar. Siyaset cambazlar elinde kaldı. İman müminlerin dilinde kaldı. Hak, hukuk, adalet lugatta kaldı. Çobanlar derin uykuya dalmış."
Merhum Kemal Fedai Coşkuner abimiz de 1950 Mart ayında Antalya Öğretmenler Park Gazinosu'nda şöyle haykırıyor: "Ağyarlar ellerinde oynayan kuklayız biz. Buyurun sofra tamam yenecek baklayı biz. At senin, kırbaç senin, şaklat gitsin ileri. Ağamız beyimizsin, milletse bir serseri"
Kıymetli okuyucularım
Elbette ümitsiz değiliz. Ancak üzgünüz. Üzülmemek için deli olmak lazım. Misal olarak aklıma gelen hadise şudur, kendisinden nasihat isteyen bir adama İbrahim Ethem hazretleri şöyle diyor: "Günah işleyeceğin zaman Allah'ın mülkünden çık ve başka bir yere git. Çünkü Allah'ın mülkünde oturup ona isyan etmek apaçık bir nankörlüktür ve insanlık dışı bir davranıştır." Bundan esinlenerek ben de diyorum ki Türkiye'de yaşayıp milletin vergilerini toplayıp, onlarla ceplerini dolduranlar, har vurup harman savuranlar, israf musluklarını sonuna kadar açanlar sonra da millette suç arayanlar apaçık bir nankörlük yapmış olurlar. Ülkenin ve Türk milletinin çıkar ve menfaatlerini kendi çıkarlarına alet edenler büyük bir hata ve nankörlük yapmış olurlar.
Kıymetli okuyucularım
Ümmeti olmakla övündüğümüz şanlı Peygamberimiz (s.a.v.), "Bizi aldatanlar bizden değildir" buyuruyor. Kaç oldu aldatılıyoruz. Oluşturulan yeni gündemlerle eskiler unutulmaya çalışılıyor. Bütün bunlar olurken birilerinin cebi doluyor. Merhum Sadri Alışık'ın filminde sıkça kullanılan bir ifade vardı. "Çevir gaz yanmasın" diyordu. Bu ifadelerin yeni versiyonları sahneleniyor. Vicdan ile cüzdan arasındaki rekabet, kara vicdanlıların cüzdanları devamlı kalınlaşıyor. Onlar yunus balığı gibi şişerken tabandaki insanlar çiroz balığı gibi pişiyor. Dikkat edilirse yapılan ufak bir hamlede dolar 9 TL'ye yükseldi altının gramı 505 TL oldu. Kazananlar da belli kaybedenler de belli bize düşen sözde "Çevir gaz yanmasın" oluyor. Bekleyelim görelim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
ÇEVİR GAZ YANMASIN
Toplum olarak psikolojik sıkıntılarımız, ekonomik sıkıntılar gibi bizleri etkiliyor. Kim doğru söylüyor, kim yalan söylüyor, belli değil. Televizyon kanalları, gazeteler, sosyal medya, siyasi partilerin yetkilileri, bürokratlar ve milletin vekilleri kime inanacağımızı bilemiyoruz. Rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti'nin 20 Haziran 1973 yılında yazdığı milli gazetede yayınlanan şu şiiri aklıma geliyor:
"Dünya bir hoş olmuş arkadaşlar bir hoş. Sabahtan akşama kadar koş Allah'ın koş. Para para etmez biter azıklar. Herkime başvursan seni kazıklar. Maaşlar arttıkça fiyatlar artar. Yetkililer insanı baremle tartar. Siyaset cambazlar elinde kaldı. İman müminlerin dilinde kaldı. Hak, hukuk, adalet lugatta kaldı. Çobanlar derin uykuya dalmış."
Merhum Kemal Fedai Coşkuner abimiz de 1950 Mart ayında Antalya Öğretmenler Park Gazinosu'nda şöyle haykırıyor: "Ağyarlar ellerinde oynayan kuklayız biz. Buyurun sofra tamam yenecek baklayı biz. At senin, kırbaç senin, şaklat gitsin ileri. Ağamız beyimizsin, milletse bir serseri"
Kıymetli okuyucularım
Elbette ümitsiz değiliz. Ancak üzgünüz. Üzülmemek için deli olmak lazım. Misal olarak aklıma gelen hadise şudur, kendisinden nasihat isteyen bir adama İbrahim Ethem hazretleri şöyle diyor: "Günah işleyeceğin zaman Allah'ın mülkünden çık ve başka bir yere git. Çünkü Allah'ın mülkünde oturup ona isyan etmek apaçık bir nankörlüktür ve insanlık dışı bir davranıştır." Bundan esinlenerek ben de diyorum ki Türkiye'de yaşayıp milletin vergilerini toplayıp, onlarla ceplerini dolduranlar, har vurup harman savuranlar, israf musluklarını sonuna kadar açanlar sonra da millette suç arayanlar apaçık bir nankörlük yapmış olurlar. Ülkenin ve Türk milletinin çıkar ve menfaatlerini kendi çıkarlarına alet edenler büyük bir hata ve nankörlük yapmış olurlar.
Kıymetli okuyucularım
Ümmeti olmakla övündüğümüz şanlı Peygamberimiz (s.a.v.), "Bizi aldatanlar bizden değildir" buyuruyor. Kaç oldu aldatılıyoruz. Oluşturulan yeni gündemlerle eskiler unutulmaya çalışılıyor. Bütün bunlar olurken birilerinin cebi doluyor. Merhum Sadri Alışık'ın filminde sıkça kullanılan bir ifade vardı. "Çevir gaz yanmasın" diyordu. Bu ifadelerin yeni versiyonları sahneleniyor. Vicdan ile cüzdan arasındaki rekabet, kara vicdanlıların cüzdanları devamlı kalınlaşıyor. Onlar yunus balığı gibi şişerken tabandaki insanlar çiroz balığı gibi pişiyor. Dikkat edilirse yapılan ufak bir hamlede dolar 9 TL'ye yükseldi altının gramı 505 TL oldu. Kazananlar da belli kaybedenler de belli bize düşen sözde "Çevir gaz yanmasın" oluyor. Bekleyelim görelim.