Müslüman Türk Milleti’nin cevheri sağlamdır. Onun makyaja ve ithal taktikçi fikirlere ihtiyacı yoktur. Türk aydınlarının basit ve cılız akıl kalıplarının içine sıkışıp kalması asla kabul edilemez. Sistem tartışmaları, sloganlar, doktrinler bu aziz milletlere hiç bir şey kazandırmamıştır. Aksine çok şeyleri kaybettirmiştir.  Aslına bakarsanız asırlardır tatbik edilen kendi öz sistemimiz vardır. Benzeri bulunmayan teşkilatlarımız, müesseselerimiz, cihanın çevresini değiştiren imparatorluklarımız, siyasi teşebbüslerimiz olmuştur. Asırlardır süren düşmanlıklar, tahrikler sağlam olan cevherimizi tahrip edememiştir. Bunları yapan anlayış nedir? Bunları vücuda getiren Müslüman Türk Milleti nasıl bir millettir? Tarihe baktığımızda askerlikte, siyasette, sanatta, idarede, ticarette, medeniyette ve adalette örnek bir atılım ve gelişme gösterdiğimiz her dönemde mükemmel oluşumuzun sırrı devlet olma şuurudur.  Çünkü Türk Milleti’ni cihanın efendisi yapan devlet anlayışı ‘BİRLİK, BERABERLİK’  ülküsünden geçmektedir. Devlet birlik iradesidir. Peki nerede birlik olunacaktır? Cevabı çok açıktır; doğruda birlik, adalette birlik, gelir dağılımında ki sosyal yapıda birlik, iffet ve namus anlayışında birlik ve her şeyden öte ülkü ve imanda birlik. Bu kavramları yok etmek için uğraşan bir sürü ihanet şebekeleri vardır. Bu şebekeler bir sürü başlar türetmişlerdir. Üretilen bu başların her birisi liderlik taslamışlardır. İncelerseniz bu lider bozuntuları ‘site’ olmaktan ileriye geçememişlerdir.  Kuvvetli bir devlet kuramamışlardır. İtaatin olmadığı yerde birlik olmaz. Birlik olmayan yerde ise devlet olmaz. Onun için çok adamlar vardır ki lider geçinirler. Aslına bakarsanız her birisi birer boş tenekeye benzer. Bunlar baş olmazlar. Onun için bir büyüğümüz; “Türkeş’in yanlışı beni doğrumdan üstündür” demektedir. Lideri tarihi şartlar hazırlar. Her önüne gelen her aklına esen kişiler lider olmazlar. Kafasında devlet fikri bulunmayanların gönde sadakat ve bağlılık olmaz.  Bunların amacı, gayesi çıkar, menfaat, ikbal ve şöhrettir. Bu tiplerin cevheri sağlam değildir. Bu tipler etraflarını saran şakşakçı hödükler vasıtasıyla ayakta dururlar. 1900’lü yıllardan 2020’li yıllara kadar Türkiye’de takriben 389 adet teşkilat ve parti kurulmuştur. Bunların hepsinin sözde liderleri olmuştur. Kaç tanesi lider olmuş karar sizindir. İnşallah ibret alırız.