''Bizden iki sarhoşluk zuhur etmedikçe Allah tarafından gelen hak din üzerine devam edersiniz. Bu sarhoşluklardan birincisi cehalet sarhoşluğu, ikincisi ise dünyaya aşırı düşkünlük sarhoşluğudur.''. Şanlı peygamberimizin bu mesajı Hadislerle Müslümanlık Cilt 3, Sayfa 1247'de mevcuttur. Günümüzde insanlığı tehdit eden cehalet sarhoşları, diplomalı yalakalar, sosyal medya bilmişleri bir hayli çoğalmıştır. Hele ''İyileriniz zalimlere yardakçılık eder, İslam hukuku kötülerin eline düşer, saltanat da kötülerinizin eline düşer,  işte o zaman fitnenin hücumuna uğrarsınız ve birbirinize düşersiniz. Yani İsrailoğulları’nın başına gelenler sizin de başınıza gelir. İyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamaktan uzaklaşırsınız.'' Bakınız Tebarani Mücme’ül  Esvad . Yüce Rabbimiz de ''Fakiri, yoksulu, çaresizleri, yetimleri, garibanları yedirip içirip doyurmadığınız müddetçe kıldığınız namazlar yüzlerinize geri çarpılır.'' buyurmuştur. Çağımızın sözde Müslümanlarına, İslam âlemine, dindar geçinen malum tiplere, muhafazakâr beylere, tarikatçı/ şeriatçı geçinen zümrelere ve malum cemaatlere bakarsak müthiş bir sarhoşlar grubuna şahit oluruz. İçmeden kafayı bulmuş aşırı dünya hayranları dolup taşıyor. bu makaleyi yazmadan iki üç gün önce turizmle ilgili bir dergi okudum, daha doğrusu yolculuk yaptığım otobüs firması her koltuğa koymuştu. Dergideki şöyle bir reklam ilgimi çekmişti. ''Cemaatlere, dindar Müslümanlara göre helal tatil, helal turizm. Antalya, Alanya'da beş yıldızlı bir otel. Plajına Mısır'dan beyaz kum getirilmiş, özel olarak itinayla hazırlanmış. Dindar hanımlar orada, şifalı kumda İslami hükümlere göre helal tatil yapacakmış. Alın bu özel tipleri şöyle bir inceleyin. Bunların avareleri devamlı olarak zekat, fitre zarfları dağıtırlar. Kurban derilerine talip olurlar, yardım kabul ederler. Hayali cennet vaatleri vardır. Cehennemden kurtulma sloganları ile mürit ve sempatizanları bunlara gönüllü yardım yaparlar. Tıpkı sendika patronlarının ve ağalarının sahillerdeki sosyal tesisleri gibi. Oralara bir tek işçi gidip tatil yapamaz ancak işçiler her ay oraya aidat öder. Sonra da demokrasi, hak, hukuk nutukları çekilir. Toplanılan bunca paralarla bir fakire bugüne kadar bir ev alan var mı? İyi tatiller beyaz kumların kediciklerine. İşte cehalet sarhoşluğu.