Kıymetli okuyucularım,
İlimle filmi birbirine karıştıran çıkarcı ve menfaat düşkünü, koltuk sevdalısı tipler yüce dinimiz İslam’ı çarpık arzu ve amellerine alet etmekten utanmıyorlar. Kuran’ı da kendilerine yorumlamaktan çekinmiyorlar. Mesela Nisa suresinin 135’inci ayetinde Rabbimiz, “Ey inanlar, iman edenler kendiniz anne babanız ve yakınlarınız aleyhine de olsa zengin veya fakir de olsalar adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık, şahitlik edenler olun. Allah ikisine de daha yakındır. O halde nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer çarpıtırsanız veya çekimser kalırsanız Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır” buyurmaktadır. Evet, adaletten sapanlar, adaleti kendi çıkar ve görüşlerine göre yorumlayanlar yahut bizim parti bizim cemaat bizim elamanlar mantığı ile adaleti çiğneyenler, adaletten sapanlar, toplumu hürsen ve dalalet çukurlarına itmeye çalışan tiplerdir. Hâlbuki anne, baba ve yakınlarımız da olsa doğrudan ayrılmadan hakikatleri haykırmak Müslüman adamın ilke ve ülküsü olmalıdır.
Kıymetli okuyucularım,
İslam dinini istismar ederek çarpık ve din dışı niyetlerini ortaya koyanların dinimize verdiği zararlar ortadadır. Mesela “Mollalar rejimi” denilen İran’daki kadın haklarını ihlaller. Afganistan’daki zulüm ve işkenceler. İŞİD’in, Elkaide’nin, Hizbullahçıların ve onlara benzer illegal örgütlerin yatakçıları Türkiye dâhil bütün İslam dünyasında mevcuttur. Bunların kirli ve batıl düşünceleri asla kabul edilemez. Kuran’da Allah’a gönülden itaat eden kadın ve erkekler övülmüştür. Ne hikmetse Allah’a itaati, kocaya yani erkeğe itaat etmek şeklinde yorumlayanlar yanılgı için dedirler. İşte o çarpık zihniyeti devre dışı bırakan Mustafa Kemal Atatürk saygıyla anılmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Çarpık ve çıkarcılar ve İslam
Kıymetli okuyucularım,
İlimle filmi birbirine karıştıran çıkarcı ve menfaat düşkünü, koltuk sevdalısı tipler yüce dinimiz İslam’ı çarpık arzu ve amellerine alet etmekten utanmıyorlar. Kuran’ı da kendilerine yorumlamaktan çekinmiyorlar. Mesela Nisa suresinin 135’inci ayetinde Rabbimiz, “Ey inanlar, iman edenler kendiniz anne babanız ve yakınlarınız aleyhine de olsa zengin veya fakir de olsalar adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık, şahitlik edenler olun. Allah ikisine de daha yakındır. O halde nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer çarpıtırsanız veya çekimser kalırsanız Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır” buyurmaktadır. Evet, adaletten sapanlar, adaleti kendi çıkar ve görüşlerine göre yorumlayanlar yahut bizim parti bizim cemaat bizim elamanlar mantığı ile adaleti çiğneyenler, adaletten sapanlar, toplumu hürsen ve dalalet çukurlarına itmeye çalışan tiplerdir. Hâlbuki anne, baba ve yakınlarımız da olsa doğrudan ayrılmadan hakikatleri haykırmak Müslüman adamın ilke ve ülküsü olmalıdır.
Kıymetli okuyucularım,
İslam dinini istismar ederek çarpık ve din dışı niyetlerini ortaya koyanların dinimize verdiği zararlar ortadadır. Mesela “Mollalar rejimi” denilen İran’daki kadın haklarını ihlaller. Afganistan’daki zulüm ve işkenceler. İŞİD’in, Elkaide’nin, Hizbullahçıların ve onlara benzer illegal örgütlerin yatakçıları Türkiye dâhil bütün İslam dünyasında mevcuttur. Bunların kirli ve batıl düşünceleri asla kabul edilemez. Kuran’da Allah’a gönülden itaat eden kadın ve erkekler övülmüştür. Ne hikmetse Allah’a itaati, kocaya yani erkeğe itaat etmek şeklinde yorumlayanlar yanılgı için dedirler. İşte o çarpık zihniyeti devre dışı bırakan Mustafa Kemal Atatürk saygıyla anılmalıdır.