SON DAKİKA
Hava Durumu

ÇANAKKALE RUHU VE TÜRK MİLLETİ (2)

Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2020 17:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.03.2020 17:58
Devlet adamlığı ve liderlik dehası takdire şayan olan Mustafa Kemal Atatürk 22 Eylül 1909’da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kongresine Trablus delegesi olarak katılmış ve cemiyeti sert şekilde eleştirmiştir. Şöyle ki:  a) Parti içinde subaylar bulunmamalıdır.  b) Siyasetle uğraşanlar askerlik görevini bırakmalıdır.  c) Aksi halde askeri emir komuta zinciri cemiyetin hiyerarşisi ile karışır ve askeri disiplin sekteye uğrar. d) bunun ordumuzda olumsuz sonuçları olur.  e) Cemiyet komutacı hüviyetinden çıkmalı ve partileşmelidir.  Kazım Karabekir Paşa’nın dışında kalan tüm delegeler Mustafa Kemal Atatürk’ün bu fikrine katılmamışlardır. İttihat ve Terakki Partisi’nin ikinci Abdülhamit Han’a karşı olumsuz, şiddet yanlısı davranış ve tutumlarının artması Mustafa Kemal Atatürk tarafından sert şekilde eleştirilmiştir. O, bu hareketiyle hem devletin bekasını hem de hukuka adalete zarar verecek olan davranışları reddetmiştir. Ayrıca subayların partiye üye olmalarının devam etmesi Mustafa Kemal’i partiden tamamen uzaklaştırmıştır. Çünkü ona göre ya siyasetçi ya da asker olunmalıydı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin (partisinin) ideolojisini ortaya koymak pek kolay değildir. Çünkü bu cemiyetin içinde Türk milliyetçiliği düşüncesi fazla görülse de, Osmanlıcı ve batıcı geçinen aydınların yanı sıra yabancı unsurların ve gayri Müslimlerin cemiyette yer almaları manidardır. İşte böyle bir ortamda Balkan Savaşları başlamıştır. 8 Kasım 1912’de Yunan ordusu Selanik’e girmiştir. Bulgarlar da Selanik’e doğru hareket etmişlerdir.17 Kasım 1912’de Türkler taarruz etmişler ancak Bulgarlar 10 bin kişilik zayiat vermelerine rağmen geri çekilmemişlerdir. 13 Aralık 1912’de Londra’da barış görüşmeleri başlamıştır. Barış görüşmelerinde Türkler Ege adalarının hiç birisinin terk edilmesine razı olmamışlardır. Ancak 2 Ocak 1913’de elçiler konferansa bahis konusu olan adaların Yunanistan’a verilmesini kabul etmişlerdir. Böylece Avrupa Devletleri, Türkiye üzerindeki baskılarına devam etmişlerdir. Bu sırada Mahmut Şevket Paşa hem adaların terkini hem de kapitülasyonların kaldırılmasını istemiştir. Bu tutum karşısında 3 Şubat 1913’te Osmanlı Edirne’den vazgeçtiğini ve barış antlaşmasında kendisine tavassut etmeleri için diğer devletlere başvurmuştur. 30 Mayıs 1913’te Londra’da barış imzalanmıştır. Çanakkale’ye nasıl gelindi? Mustafa Kemal Atatürk neler yaptı? İkiyüzlü sahte kalemler olayları nasıl çarpıttı? Devam edecektir…  
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.