Camiler kutsal mekânlarıdır. Hakk’ın, hakikatin, doğruluğun, birlik ve beraberliğimizin, adalete sadakatin, vatan ve istiklalin, şehitlik, gazilik ve paylaşmanın anlatıldığı, doruk noktaya çıktığı özel yerlerdir. Camilerde ve mescitlerde dil, ırk, makam ve mevki ayrımı olmaz. Camilerde hizmet veren görevli kardeşlerimizin, uyması ve dikkat etmesi gereken konuların başında her türlü siyasi ve politik söylemlerden kaçınılmalıdır. Cami veya mescitlerimizin şu veya bu siyasi görüşlerin arka bahçeleri olması son derece tehlikeli ve çirkindir. Geçmiş yıllarda milletçe bunun acılarını çektik. Elbette her insan gibi din hizmeti veren kardeşlerimizin de sempati duyduğu siyasi görüşler vardır ve olacaktır. İslam’da ruhban sınıfı yoktur. Ancak cami ve mescitlerde kürsü mimberi, mihrabı görevli odalarını, dernekleri ve benzeri ortamları kullanarak siyaset yapılması ciddi bir problemdir. Kişiyi İslam’a, İmana, Muhammed-i ahlaka davet etmesi gereken görevlinin sempati duyduğu siyasi partiye daveti ve teşviki hiç şüphesiz çok ayıp ve çirkindir. Bir tarih marksist leninist fikirlerin köleliği yapan bir şahsın, şu itirafını okumuştum; “Yobaz, gerici dediğimiz o eski hocalar var ya, o adamların sigortası yok, sosyal güvencesi yok, emekliliği yok. Bütün bunlara rağmen camileri kapatmadılar. Din hizmetlerini aksatmadılar. Hiçte şikayetçi olmadılar. Şimdi bizler devrim için öğretmenlerimizi Doğu’ya, Güney Doğu’ya gönderiyoruz. Torpil yaparak gitmiyorlar. Onun için o hocalar bizden çok daha devrimci” demişti. Din hizmeti veren meslektaşlarım kusura bakmasınlar. Çoğunun lojmanı var. Özellikle müftülerimizin maaşları dolgun ve makam arabaları var, sendika üyelikleri var. Hala zaman zaman zırt pırt laflar ediyorlar. Hala izindi, vazifeydi ayaklarına düşülüyor. Müslüman Türk Milleti camilerini de, müftülük sitelerini de İmam Hatip Okullarını da yapmıştır. Toplanan yardımlarla arabaları almıştır. Ardı sıra İslam’ın Cihan-ı Şümül mesajlarını ve öğretilerini başta gençlerimiz olmak kaydı ile milletimize hatta dünyaya anlatmaktadır. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatları olarak kısır çekişmelerin ve siyasi tartışmaların dışında kalarak din hizmeti vermesi çok elzemdir. Bu duygu ve düşüncelerle haftanın hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ederim.