SON DAKİKA
Hava Durumu

Cahil sofular İslam'a zarar verir (2)

Yazının Giriş Tarihi: 24.10.2017 21:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.10.2017 21:59
Sevgili okuyucularım.
Eşref oğlu Rumin "Müzektinnüfus" adlı eserinden bir önceki yazımda örnek vermiştim. Merhum adı geçen eserinin 293. sayfasında şöyle devam ediyor.
Çok acayipti ki bu çok yeme âdeti şimdi danişmentlerde (beylerin danışmanları), âlimlerde yani gerçeği bilenlerdedir. Halk bunların daim nimetler içinde bulunduklarını, ziyafetten ziyafete koştuklarını, pilavlar, helvalar ve türlü türlü nefis yemeklerle soğuk pınar başlarında, gezinti yerlerinde kebaplar ve kuzu çevirmeler yaptıklarını, büyük bir iştah ile bunları atıştırdıktan sonra, soğuk sular içerek, nefislerini doyurup, tenlerini semirttiklerini (beslediklerini) görür ve iyi iş yaptıklarını sanırlar ve onlar da güçleri yettiği kadar çok yemek ve içmekle meşgul olurlar ve elbette gönüllerinde kasvet (uyuşukluk ve bitkinlik) galip olur. Salih amelleri terk ederler ve yönlerini nefsi emareye döndürürler ve hak yönünden uzaklaşırlar. Buradan anladığımız hakikat şudur. Sabahın ışığı ile, mum ışığını kıyaslamak nasıl mümkün değilse, Süreyya yıldızının ışığı ile güneş ışığını nasıl bir tutmak imkansız ise kuran ve sünnetullahın yanında sönük kalan hatta onlara göre bidat sayılan bir takım hurafelere kanmak böylece cehalettir ve İslama, dini akidelere zarardır. Şunu da hiç unutmamak lazımdır. "Kişi sevdiği ile beraberdir." Hadis-i Şerif ve, "İyi insanlarla beraber bulununuz’’ ayetini (Tövbe. s. ayet 119) dikkate alarak Allah dostlarını dost edinmek elbette arzulanan bir şereftir. Ancak görünüşte Allah dostu olarak takdim edilen bu yolla dünyaya ait bütün nimetleri helal haram demeden cebine indiren, hatta mehdi olduklarını, iddia eden öbür taraftan da mason olduklarını lanse eden kiralık ajanların halkasında bulunmak tamamen aldanmışlık ve gafletten ibarettir.
Allah dostlarını tarif ederken şu hakikati ön planda bulunduralım. Âlimler ve veliler Allah'ın emir ve yasaklarına önce kendileri uyarlar, sonra da kullara bildiren birer vasıta, birer araç olurlar. Bilinmesi gereken çok önemli konu da şudur. İmamı Azam hazretleri Fıkh-ı Ekber'inde şöyle diyor: Peygamberler için bu mucizeler sabit, evliyalar için keramet haktır. Ancak mucize ve kerameti Allah düşmanlarından zuhur eden istidraç, sihir, riyazet ve büyü yollarıyla meydana gelen olağanüstü halleri birbirine karıştırmamak lazımdır. Onların teferruatını o konularla alakalı kitaplarda aramak gerekir.
Bu bağlamda Cüneydi Bağdadi hazretleri şöyle diyor, "Bilgimiz kitap Kur'an ve sünnet üzerine kurulmuştur" ifadesiyle bir gerçeği açıkça ifade etmiştir. Hiç kimse Allah'ın dinine, Kur'an'a ve sahih sünnete itiraz edemez. Bunlara karşı durarak yenilikler de sunamaz. Şayet sunar ve karşı durursa o fasıklık olur. Çağımızda ham sofular, cahil sofular denilen rantçıların halleri böyledir. Allah tuzaklara düşmekten korusun.
15 Temmuz en açık delildir. Tarihte örnekleri çoktur.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.