Türkiye’nin yetiştirdiği ender hukukçulardan olan Rahmetli Ali Fuat Başgil çağdaşlığı ve çağdaş toplumu şöyle tarif ediyor. “Dini, milli, idari, adli, siyasi, hukuki, iktisadi ve ekonomik yönden şuurlandırılmış beyin gücüne sahip insana çağdaş insan denir. Bu insanlardan meydana gelen topluma da çağdaş toplum denir.”
Yoruma lüzum var mı bilmiyorum? Ancak piyasaya baktığımızda, tenzih ederim amma ‘çağdaş adam geçinen, bir sürü yobaz’ görüyoruz. Merhum Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Din Yobazı ve Ticaret Yobazı” konulu konferansını İzmir Fuarı’nda bulunan Ekici Över Konferans Salonu’nda izleme fırsatı bulmuştum. Dönemin sözde İslamcı geçinen bir grup gençlik teşkilatı rahmetliyi protesto ederek yuhalamaya kalkışınca ‘ülkücüler’ olarak ekiple kavgamız olmuştu. Konferans daha sonra kitapçık olarak bastırılmıştır.

Yine merhum Osman Yüksel Serdengeçti, ‘Asri Aile’ isimli şiirinde ‘çağdaş yobazları’ çok net tarif ediyor. Dindar geçinip din üzerinden para devşirenler, din üzerinden siyaset yapanlar, milli duyguları tahrip edenler, idarede torpil, rüşvet, yolsuzluk yapanlar, vezir olması gereken adaleti rezil edenler, hizmet yarışı alan siyaseti rant ve çıkar yarışı olarak kullananlar, hukuku haklıdan yana değil, güçlüden yana koz yapanlar, iktisat diyerek israf musluklarını sonuna kadar açanlar, ekonomi diyerek tok yatarken açları görmeyenler şüphesiz dünyanın ‘çağdaş’ geçinen yobazlarıdır.

İslam dininde ırklar, milletler, kavimler insanlık kadar eskidir. Onların şeref ve haysiyetleri renklerinden, dillerinden, et ve kemik yapılarından değildir. Mallarından, mülklerinden, sahip oldukları dünyalıklarından dolayı hiç değildir. İhlâs, iman, adalet, doğruluk, iyiliği emir, kötülükten kaçmaktır. Yani tek kelimeyle takvadır. Dünyayı kana bulayan, mazlumların ahını alan sözde çağdaşlar beş paralık et yığınlarıdır. İslam dini ‘kozmopolit bir dünyaya karşıdır. Onun için emperyalizmi, kapitalizmi, komünizmi, siyonizmi ve ateizmi reddeder. Beynelminel akımları yasaklar ve asla onları taklide müsaade etmez. Tek kelimeyle çağdaşlık İslamdadır. Tabi Harun gözükerek Karunlara özenenler bu anlayışın dışındadırlar. Haya perdesini yırtmış batı taklitçileri de asla çağdaş değillerdir.