SON DAKİKA
Hava Durumu

Büyük hedef ve büyük dava nedir? -1

Yazının Giriş Tarihi: 10.10.2018 20:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.10.2018 20:46
Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dava başarıya ulaşamaz. Büyük hedef Allah yoludur. Ben Türk milletini sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, rüşvet ve hile ile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, ahlaktan mahrum bir hürriyete, tefeciliğe, kara borsaya yer veren bir iktisadi yapıya çağırmıyorum. Türklük gurur ve şuuruna, İslam ahlak ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, hakikat yolu, Allah yoluna çağırıyorum. Modern medeniyetin en ön safına geçmek üzere çağlar üzerinden sıçramaya çağırıyorum. Hareketin adını isteyenlere açıkça ilan ediyorum: 'YENİDEN MANEVİYATA DÖNÜŞ'
Hedefimiz Türkiye’yi aç hürler, tok esirler ülkesi yapmamaktır. Bu yolda bizi tavizkar siyasetçi olarak itham edenler, Türk’ün yüce varlığını anlayamayanlardır. Unutmamalıdır ki, bir çiftçinin toprağa tohum saçması, tarlaya taviz vermesi demek değildir. Toprağı değerlendirmesi ve verimli kılması demektir. Bizim hareketimizin de mana ve ruhu budur. Yine unutulmamalıdır ki, medeniyetler, devletler para ile değil, inançla kurulurlar. Parasızlıktan değil, inançsızlıktan çökerler. Türk aydınları, Türk gençleri buluşma yerimiz Büyük Türkiye’dir. Buluşma noktamız imanlı Türk ferdinin (insanının) kafası, kalbi ve cevheri aslisidir. Bugüne kadar olduğu gibi Türk milletini yalnız kendi yazdığınız kitabı okumaya, yalnız kendi söylediklerinizi dinlemeye çağırmayınız. Siz de onun söylediklerini dinlemeye onun okuduğu kitabı okumaya, onu tanımaya, onu anlamaya koşunuz. O zaman buluşma yeri ve noktasında asgari müştereklerde değil, azami müştereklerde birleşeceğiz. Türk milletini iktidarları için bir basamak, demokrasiyi de sadece bir rey (oy) düzeni olarak kabul eden görüş, bizim görüşümüz değildir. Saflarımız Türk milletinin ve devletinin ebedi hayatını düşünen milliyetçilerin, vatanseverlerin meydana getirdiği saftır. Anadolu’nun dağlarında, ovalarında bir Eyyüb Peygamber sabrı ile dolaşan, çalışan, çilekeş çiftçi, işçi, topyekun yurt çocuklarını bu manevi davamıza davet ediyorum. Vazifemiz “Allah hiçbir nefse taşıyamayacağı yükü yüklemez” inancı içinde çalışan, yürüyen, bu insanların inançları ile istihza ve istiskal (alay ve hafife alma) değildir. Onların yükünü omuzlamaktır. Onların haklarını çalanlarla, rızıklarına, emeklerine el uzatanlarla mücadeledir. Bu mücadelemiz içte ve dışta yılmadan devam edecek ve bu yolda Allah’ın izni ile mutlaka muvaffak olacağız. Çünkü yolumuz hak ve hakikat yoludur. (Bknz. DAVA- Alparslan Türkeş: Sayfa: 251-252) 
Devam edecek...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.