Sevgili okuyucularım… Türkiye topraklarının değerini elbette bu toprakları ‘Darül İslam’ haline getiren ecdadın torunları olarak yine Türk milleti bilmektedir. Türk toprakları üstünde Ermenistan, Kürdüstan, Pontus, Kapadokya, Karya, İyonya gibi çirkef ve hain isimler görmek belki birilerini memnun edebilir. Bu memnun görünen sürünün bilmediği bir gerçek var. İstiklalin, Müslümanlık’ın izine rastlayamayacakları toprak ne işe yarar. O toprak zaten vatan olamaz. Tabii istiklali, hürriyeti, Müslümanlık’ı döviz cinsinden ele alan bu alçaklar için varsa yoksa çıkar ve menfaat esastır. Bu güruhların içinde en çok vatanperverleri, yani bizleri üzen bilinçli ihanetlerdir. Örnek gerekirse bir hoca bozuntusu çıkıyor, internette şu satırları gündeme taşıyor: Afrin’deki şehitlerimizin şahadeti uygun değilmiş. Onlar şehit sayılmazlarmış. Kim bu adam denilen ihanet şebekesi diye sorarsanız, birçok sempatizanı olan meşhur Prof. Mustafa İslamoğlu. Yuh doğrusu! Bunların müritleri de ellerine fırsat geçse PYD’nin saflarına geçerler. İkincisi 14.02.2018 günü haberlerde ekranlarına düşen bir sahtekâr. Oturmuş anlatıyor. Hem de ağlayarak… Başında sarığı, üzerinde cübbesi, yüzünde sakalı… Ne diyor bu sahtekâr? “Efendim uçaktan iniyorum. İnsanlar kuyruk oluyorlar, elimi ben vermesem bile öpüyorlar.” Peki, niye öpüyorlar o meczubun elini? Cevabı hazır; elini öpenler, cennete gidermiş. Bir başkası çıkıyor, tabii bir sürü müridi de onu izliyor. O da diyor ki; “Melekler bir adamı alsalar da cehenneme götürseler, o adam ‘Ben falan tarikatın falanca konundanım’ derse melekler onu bırakırlar, cehenneme götürmezler.” Bunlara bakınca ve bunları duyunca o hain Şerif Hüseyin, Acan Levrans ve iblisin başı General Allenbi aklıma geliyor. Bunlar da bugün yaşayan o şeytanın uşakları. Niye mi? Anlatayım. General Allanbi bir kehanet ortaya atar. Derler ki “Mehdi gelecek, Nil Nehri’nin suyunu çöle akıtacak.” Bu propaganda tüm Ortadoğu’ya yayılır. Sonra da o hain İngiliz namussuzu Nil’in belli noktalarından kanallar yardırıp suyu çöle akıtır. Cühela takımı “İşte Mehdi bu adam” derler. Hepsi inanır. Peşinden vur abalıya. Yıllarca hizmetini ve şefkatini gördükleri Osmanlı’ya en alçak ihanetleri ve hileleri yaparlar. Bugün başlarına gelenlerin temelleri o gün atılmıştır. Ama kime, nasıl anlatacaksın; o ayrı bir hesap. Bu itibarla sıcak ve yumuşak koltuklarda oturup da fetva veren, cennet satan, istediğini cennete, istediğini cehenneme koyan bu sahtekârlara lütfen önem vermeyelim. Tabii ekranlarda dans ve striptiz yaptıran bizzat kendisi de iştirak eden deyyuslar, bunlara dâhildir. Allah’ım hainlere fırsat verme. Âmin.