Sevgili okuyucularım… Sakın kırılmayın ve darılmayın. Biraz kaba konuşmak zorundayım. Nedenini anlatıyorum. 28.01.2018 günü bir telefon geliyor ve şöyle bir soru ile karşılaşıyoruz. “Hocam takriben 21 yıl oldu. Bir komşum hediye olarak benim kızımın düğününe bir yüzük getirmiş. Beş gün önce önüme geçti ve bana dedi ki ‘Ben senin kızına yüzük takmıştım. Benim oğlum evlenmiyor. Onun için size hakkımı helal etmem. Benim yüzüğümü siz de bana iade edin.’ Hocam inanın şaşırdım. Yüzük kaç gram, kaç lira bilmiyoruz. Zaten unuttuk gitti. Şimdi ben bu hediyeyi geri verme mecburiyetinde miyim? Vermesem mesul olur muyum?”
Ayıp yahu, vallahi çok ayıp… Böyle hediyeleşme olur mu? Ödünç ve emanet vermek ve almak ayrıdır. Hediyeleşmek ayrıdır. İnanın ilk defa bu konuda çok üzüldüm. Madem taktığın veya verdiğin hediyeyi geri istiyorsun ya da iadesini bekliyorsun, o zaman hiç takma kardeşim. Gösteriş budalalığının bir anlamı yok. Caka atacaksın; altın ya da yüzük takacaksın yahut dolar, Euro takacaksın. Sonra fazlasıyla geri iadesini isteyeceksin. Bu mu sizin akrabalık, komşuluk ve arkadaşlık anlayışınız diye sormadan edemiyorum.
Aslında işin özüne ve İslam’ın, imanın icaplarına göre davransak hediyenin en çoğunu ve en güzelini garibanların, fakirlerin düğünlerinde, derneklerinde takmanız lazım. Ama ne hikmetse garibanların zarfına 10 lira, 5 lira koyuyoruz. Hiçbir dünyalık ihtiyacı olmayan varlıklı, zengin iş adamlarının zarflarına en yoğun bahşiş ve hediyeleri takıyoruz. Sonra da tabiri caizse havalara giriyoruz. Dinimizde sosyal düzenin kuralları, komşuluk, akrabalık ilişkileri, töre ve gelenekler, ziyaretleşmeler, hediyeleşmeler, yardımlaşmalar gibi birçok konu vardır. Tabii bunlar milli, manevi kültürü ve birikimi olanlar içindir. Gösteriş budalaları için, caka için, hava atmak için atılan adımların tamamı kirlidir. Temennim bu konularda insanlarımız birbirlerini uyarsınlar. Sivil toplum örgütleri ise başta din görevlileri olmak kaydı ile cemaati bu bağlamda bilinçlendirsinler.
Netice olarak o soruyu soran hanım kardeşimi tanımıyorum, yine de şu fetvayı verdim. “Hanımefendi bu tip davranışlar çok çirkindir, cahiliye adetlerinden yobazlıktır. Sizin gücünüz varsa o kişinin verdiğini ya da karşılığını iade edin. Eğer gücünüz yoksa dinen mesuliyetiniz olmaz” dedim. İnşallah bu yazdıklarımın tesiri olur da birbirimizi uyarırız.