SON DAKİKA
Hava Durumu

BU İFADELER BENİM DEĞİL – 1

Yazının Giriş Tarihi: 03.11.2017 20:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.11.2017 20:54
Sevgili okuyucularım.
Birçoklarımızın bilmediği ya da unuttuğu meşhur Abant Platformu üst üste üç yıl devam etmiştir. Malum Zaman Gazetesi’nin okurlarına hediye olarak verdiği ve 2000 yılında piyasaya sürülen adı da ‘Demokratik Hukuk Devleri’ olan bu kitapta katılımcılara bakıldığı zaman göze çarpan önemli isimler var. Mesela Ali Bardakoğlu, Cemil Çiçek, Mehmet Aydın, Abdullah Gül, Nevzat Köseoğlu, Burhan Kuzu, Nevzat Yalçıntaş, Recep Yazıcıoğlu, Hüseyin Gülerce, Ali Bulaç, Hüseyin Çelik, Süleyman Akdemir, Ali Coşkun, Durmuş Hocaoğlu, Mustafa İslamoğlu, Hayrettin Karaman, Bekir Karlığa, Niyazi Öktem, Mehmet Paçacı, Mete Tuncay ve diğerleri. Tam 42 kişilik bir ekip. Abant Platformu cemaatin, Fetö’nün devleti ele geçirme hamlelerinden birisidir. Tabi bu platforma katılan ciddi manada vatansever, Türk Milleti’nin bölünmez bütünlüğüne inanan samimi insanlar da var. Bunlardan birisi Merhum Recep Yazıcıoğlu’ dur. Recep Bey bakınız ne diyor “Ben herhangi bir teklif getirmeyeceğim. Şurada 20 madde var. Devlet projesini tartışıyoruz. Siyaset dedik, hukuk dedik, felsefe, tarih dedik. Peki ya idare? Bugün halkın idareyle işleri karışıktır. Biz de idarenin az çok içinde olduk. Bu konuda söylenecek çok şey var. Efendim eyalet sistemi mi? Yoksa üniter devlet sistemi mi? Bunlar karıştırılırsa ülkemin dirliği ve birliğine kadar gelir bu konu. Şimdi bakıyorum maddelerin hepsi genel prensipler halinde güzel bir şekilde formüle edildi. Halk sisteme ortak olacak mı, olmayacak mı? Halk elini taşın altına sokacak mı, sokmayacak mı? Ülke merkezden yönetilecek mi, etmeyecek mi? Bakınız taşrada çok ciddi bir erozyon, çok ciddi bir yozlaşma var. Sabah erken kalkan müdür oluyor. Siyasetçi  yani yerel politikacı işlevsiz. Yerel politikacının yeri yok bu memlekette. Serseri mayın gibi ortada dolanıp defter dürüyor. Asıl bunu yerine oturtmak lazım. Merkezdeki politikacı ile yerel politikacının yeri ne olmalıdır mı memlekette? Bunlar ya kavga ediyor, ya uzlaşıyor, ya da perde gerisinde idare-i maslahat ediyor. Bu konu tartışılan konu ile çok ilgilidir. Yaşadığım yer evimdir. Evimin içini ben yönetirim. Bayıldık adamlara. Yani il bende, köy neyse evimizin içini kim yönetiyor? A-dan Z-ye kadar her şeyi Ankara’ya yazıyoruz. Arkasından bürokrasiden şikâyet ediyoruz. Bundan anti demokratik olduğunu söylüyoruz. Çünkü halkı yönetime katmıyoruz. Konuşmamışlar (onlar) anayasa yapmışlar. Mahalli idare reformu deniliyor. Maalesef 70 yıldır bu memlekette konuşan adamlar bir arpa boyu mesafe alamamışlardır. 89 yıl önce yerel yönetime geçmek için gayret sarf eden adamları şükranla ve minnetle anıyorum. Bu işi yapmayanları protesto ediyorum. Katılımcı yönetim olmadan demokrasi olamaz…                     (Devam Edecek)     
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.