SON DAKİKA
Hava Durumu

BU AÇIKLAMA ÇOK ÖNEMLİYDİ

Yazının Giriş Tarihi: 22.10.2018 21:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.10.2018 21:25
15 Ekim 2018 Pazar günü akşam haberlerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın il müftülerine, Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerine ve onların şahsında 140 bine yakın personele verdiği mesajlar ve yapmış olduğu çok manidar öz eleştiriler, emekli bir müftü olarak beni çok duygulandırdı. Özellikle ekranların bir takım şarlatanlara bırakılmasının yanlış ve hatalı olduğunu vurgulaması son derece önemli idi. Sayın Devlet Başkanımızın bu hayati önem taşıyan uyarıları ve mesajları inşallah birilerinin ufkunu açar ve kulağına kar suyu kaçırır. Çünkü yıllarca deve kuşu gibi başını kuma sokmuş nice arkadaşlarımız hep susmuşlardır. Meslektaş olarak uyarıda bulunduğumuz zamanlarda ise, hiç utanmadan ve mesuliyet hissetmeden “Bu milletin dinini sen mi kurtaracaksın, toplumu sen mi düzelteceksin, bırak bu itirazları kendi işine bak” deme enaniyetini göstermişlerdir. Evet FETÖ ile mücadelede geç kalınmıştır. Ta 1979’larda bu sahtekarın “Domuz da haramdır, ayı da haramdır. Her ikisini de tesirsiz hale getirecek seviyeye gelinceye kadar, domuzun eve girmemesi için, ayıyı kapıya nöbetçi tutacağız” diyen bu hoca bozuntusu hakkındaki siyasi şube raporları ilgililer tarafından görmezlikten gelinmiş ve dikkate alınmamıştır. Türkiye’de sahte İsa’lar, sahte Mehdi’ler, uydurukçu ermişler, şıhlar, seyitler nice şarlatanlar gündeme gelmiştir. Müslüman Türk milleti ve ümmeti Muhammed bu satılmışlardan çok çekmiştir. Hala da çekiyor. Bir sürü yalaka, para tuzakçısı hırsız. Geçmişte Humeyni’nin Türkiye temsilcisi olarak lanse edilen Mehdi Pürün küfür içeren çalışmalarını alkışlayanları hala unutamıyorum. Bu yüzden İzmir Konak Müftülüğü’nde, Çankaya Camii’nde yaptığımız kavgalar hatıralardadır. Diyanet İşleri Başkanlığı’mız, Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerimiz, il müftülerimiz hala gerekli çalışmaları yapıpta, yüce dinimize yamanan Emevi dönemi bidatlarını Vahhabi maçmurlarını Kur’an ve Sahih Sünnet ışığından netleştirmiyorlar. Vahdet dini olan İslamiyet adeta bölücü hale getiriliyor. Vatanperver, samimi ve ihlaslı kardeşlerimizi bir ağabeyleri olarak tenzih ediyorum. Ancak öyle inanıyorum ki yurt içinde ve yurt dışında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın personeli arasında birçok samimiyetsizlerin, uzaktan kumandalı tiplerin olduğuna inanıyorum. Bu densizler ellerine fırsat geçtiği an bütün ihanetlerini ortaya koyabilirler. Yıllar önce Akbıyık sultanının anma törenlerinde konuşma yapmış ve dua etmiştim. Cumhuriyetimizin kurucularını da bütün şehitlerimizle birlikte anmıştım. İnegöl’de imam olduğunu söyleyen genç “Ben Türk değilim, Türk milletinde değilim, sadece Türkiye vatandaşıyım, ….. olmakla da şeref duyarım” deyince kanım beynime sıçramıştı. Bir anda “Oğlum sen hain misin, satılık eylemci PKK’lı mısın, terbiyesiz herif. Ben de Karadenizliyim. Çalıştığım yerlerde Laz müftü diyorlardı. Bunlar bizim kültür zenginliğimizdir. Ben hem müslümanım, hem de Türk’üm” demiştim. Bu gerilimi öğretmen olduğunu söyleyen bir kardeşimiz yatıştırmıştı. Bunlar devletten maaş alıyorlar, TC pasaportu ile Hacca, umreye gidiyorlar. Yurt dışı görevlerinde bulunuyorlar. Bu tipler mutlaka tespit edilip ayıklanmalıdır. Bunlara yıllarca yüz yumulmuştur. Hatta korunmuşlardır. Tayinleri de çok özel yapılmıştır.
İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın uyarıları kulaklara küpe olur da dikkate alınır. Allah bu iki yüzlü tiplere fırsat vermesin…
Amin...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.