SON DAKİKA
Hava Durumu

BÖYLE MÜFTÜ OLMAZ OLSUN ARTIK SUSULMASIN

Yazının Giriş Tarihi: 06.06.2021 17:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.06.2021 17:11
Acizane olarak 28 yıl Diyanet Teşkilatında çalıştım. Hiçbir zaman yanlışlar karşısında susmadım. Hem yurt dışı, hem de yurt içinde öyle çirkin ve öyle alçak olaylara şahit oldum ki. Birçok yağcı ve yalakanın bir o kadar mal ve para düşkünlerinin yaptıkları rezaletler anlatılırsa kitaplar dolusu birikimler meydana gelir. Onun için en çok operasyona tabi olması gereken kurumlardan birisinin Diyanet Teşkilatı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca iç barışın birlik ve beraberliğimizin devamı noktasında lüzumuna ve önemine de inanıyorum. Ancak askerlerimizin içinde sızıp ihanetlere ve aşağılıklara sebep olan iki yüzü münafıklar nasıl tehlike oluyorsa, Türkiye'yi 15 Temmuz 2016'lara nasıl getirmişlerse Diyanet Teşkilatını da böyle ikiyüzlü sureti halktan görülen tehlikeli tipler mevcuttur. Bunların esas niyetleri Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı her türlü yıpratma yollarını devreye sokmaktadır. Bunlar Atatürk'e düşmandır. Cumhuriyeti bir türlü içlerine sindiremezler. Örneklemek gerekiyorsa 1992 yılı Hac sezonunda mesleği müftülük olan bir sahtekârın kendisine verilen görevi yerine getirmediği için ikaz edildiğinde, "Boş ver bu işleri bırakalım da şu Diyanet Teşkilatı yıpransın. Din hizmetleri cemaatlere kalsın" dediğini iyi bilirim. Bir başkasının, "Kimin parasını kimle ne veriyorsunuz. Ben Türk değilim" diyerek Suudilere verilen paraların ibadet sayılarını söyleyecek kadar alçaldığını bilirim. Diğer bir şarlatanın, "Emre itaat etmesi gerekmez. Hz. İbrahim Nemrut'a itaat etmemiştir" diyerek saçmaladığını bilirim. 1984'lerde Uhud Dağı'nın eteklerinde hacılarımıza vaaz yaparken, "Kızılay'a, Türk Hava kurumuna yardım etmeyin. Şayet ederseniz önüne soru işareti koyun" dediğini bilirim.
Sevgili kardeşlerim dönemin Baş Müfettişlerinden Rahmetli Mehmet Pamuk Almanya'da din ateşesi iken, Alman polis tarafından vurulan Ali Mangaloğlu gibi çok arkadaşımız bunların ifadelerini almış soruşturmalarını yapmıştır. İslam Hukuku Metodolojisi (Fıkıh Usulünde), Müftünün tarifi şöyledir: Dini ve hukuki meselenin hükmünü açıklayan bilgin. Bu tarif gereği ecdadımız bizlere birçok eser bırakmıştır. Bunlar Siyasetname, Nasihatname, Ahlakul-Mülük, Edebül-Mülük, Hukukül-Mülük ve Pendname şeklinde günümüze kadar gelmişlerdir. Bu bağlamda mesuliyet ve sorumlulukların bilincinde İmam-ı Azam gibi nice din bilginleri şahit olmuşlardır. Atalarımızın tabiri ile, "Rabbena hep bana. Helal haram ver Allah'ım. Garip kulun yer Allah'ım" mantığı ile hareket ederek doğruları çarpıtanlar devamlı olarak kendilerini gizlemişlerdir. Yıllarca müftülük yaptım 3 sefer yurt dışına gittim. Görevli olarak takriben 20'ye yakın Hac ve Umre'de bulundum. Kendime bir mülk bir ev edinemedim. Hala kirada oturuyorum. Bazı arkadaşlarım, "Yahu abi şu vatan kurtaran, şabanlığı bırak. Alemin doğrusu sen misin? Artık yürüyen arabaya binmesini öğren" diyerek beni ikaz ettiklerini hiç unutmadım. Teşkilatta ki yapılanmaların siyasi boyutu incelenmelidir. Yalakalar, yürüyen arabaya binenler, hakikatleri çarpıtanlar ve şarlatanlar acilen ayıklamalıdır. Siyasi yelpaze elemanları devre dışı kalmalıdır.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.